Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '11

 
Kategori
Kültürler
 

İbrahim Amca Baykara Yerkesik'te Kalaycılık yapıyor

İbrahim Amca Baykara Yerkesik'te Kalaycılık yapıyor
 

Kalaycılık, semercilik, nalbantçı mı kaldı, artık. Zanaatkar mı kaldı? Nerede kaldı? Hiçbir yerde. Yerkesik öyle eskiden pek çok sanatkar ve esnafı ile zengin bir belde imiş. İbrahim amcaya sordum. Çok eskiden Yerkesik’te kimler varmış? Nazmi Canel, Ormancı Memiş Canel, Salih Öztürk, Hasan Kapçı, Süreyya Sevinç, Hilmi hocanın Hüseyin , Sinsin Ali’nin Sami, kalaycı imiş. Mehmet Uysal. Dündar Özcan. 

İbrahim amca ile söyleşeceğiz. Yazacağım bir hayli süre, geçti. Hani bugün, yarın , haftaya denir ya, ertelendi durdu. Ve, geçen sabah gelirken çoktan gelmiş kalay yaptığı dükkana. Artık daha fazla ihmal etmeden, başladım sormaya? 

İbrahim amca kalaycılığa 1982 yılında başlamış. İbrahim Baykara amca Yenibağyaka köyünden. Merak ettim, kalaycılığa başladım, diyor. 

Nasıl işlem oluyor diye sordum? 

Kabı ocakta yakıyoruz, ve yıkıyoruz , kurutuyoruz sonra da kalay yapıyoruz, diyor. Kalayın maddesi nadaşır’mış. (Kalayı tutturduğu madde) pamuk ve bir kıseç. Sürüyorum kaba, kalaylanıyor, tertemiz oluyor kap kullanılacak hale geliyor, diyor. Kıseçi gösteriyor. Temizlikte çok önem vardır, diyor İbrahim amca. Çanak, çömlek, kazan kalaylıyor. 

Ocağı yakıyor başlıyor erkenden kapları kalaylamaya. Daha önce ne iş yaptığını sordum? Öyle ya İbrahim amca 1982’de başladım bu işe merakla, dedi. Ondan önce çiftçilik yapıyordum, diyor. 

Hoş bir anın var mı veya müşterin kızdı mı İbrahim amca deyince, Kızdırmak hiç olmuyor, müşteri önemlidir, diyor. Yerkesik’te bir tane kalaycı var. İbrahim Baykara. Getiriyor müşterileri, kapları. 

Tulumba da onarıyor orada. Tulumba ne onu tanıyalım; şimdi yenileri çıkıyor . Sırtınıza aldığınız hortumu ve ağzı olan içine ilaç ve su karışımı maddeyle sebzelere, bitkilere, veya ekine(buğday, mısır, yulaf, susam, asma, meyve) ilaçlama yaptığınız alet. 

Süzgeçte onarıyor, süzgeçle uğraşıyordu ben konuşurken, İbrahim amca. Kolay gelsin İbrahim amca, kalaycılık bir tane kalmış. Terzilik bir tane kalmış, Semerci varmış bir tane. Nalbant o var mı? Bilmiyorum. 

Yerkesik esnaf ve zanaatkarı ile çok zengin bir belde iken Ziraat Bankası vardı, Tarım Kredi Kooperatifi vardı, tutmasak elimizdeki kalan programlar, projeler de yok olup gidecek. Yerkesik emekli aldığı maaşı ile, üretim ise oldukça durmuş. Yok denecek miktarda üretim. 

Tarım mı kalmış? 

Köylü ürettiğini, sütünü, yoğurduğunu, yumurtasını getiriyor, Yerkesik pazarına. 

Yörede bir tek insanların zeytincilik hevesleri var. Herkes kendisinden fazla topraklarına zeytin dikiyor. Öyle ya, zeytin önce aile ekonomisine, sonra ülke ekonomisine katkı. Hangi yaşta olursanız olun, zeytin dikin. Yerkesik’te herkes kendi yetiştirdiği zeytini ve zeytin yağını kullanıyor. Ancak kedisinden fazla diktikleri için zeytin i ve yağ için pazar bulmalı . Zeytin Yerkesik’te sembol bir ürün olmalı, festivaller düzenlenmeli. 

Edremit’te zeytinyağı müzesi vardır, okumuştum. Yerkesik’te iki zeytin yağı fabrikası var. Biri Selahattin Karataş ağabeyimin, diğeri arkadaşımız, Cumhur Bişen’in. Bugün Yatağan’da zeytin yetiştiriciliği sempozyumu vardır. Zeytincilik artık bir tek üretim. Metin ÖLKEN beyefendi düzenlemiş. Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı. Zeytinyağında kalite ve duyusal tadım konusunda bilgi verildi. Zeytinciliğin Dünya’da, ülkemizde, Muğla’daki durumu tartışıldı, konuşuldu. 

Yerkesik’te üretim mi var, kalmadı. Bağcılık birkaç kişi yapıyor. 

Kalaycı bir tane kalmış, çırağı da yok İbrahim amcanın, tek başına dükkanında kalaylayıp duruyor. Müşterilerini hiç kızdırmıyor. 

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..