İbrahim Tatlıses'i özlüyorum...

Bu bir itirafsa itiraf olsun, ben ibrahim Tatlıses'i fena halde özlüyorum. Ta, 1975'te Erzurum'da taze bir üniversite öğrencisi olarak arkadaşlarımla Cumhuriyet caddesini arşınlarken ondan dinleyip sevdiğimiz "ayağında kundura" yı söyleyip bağrımıza vurduğumuzdan beri hayatımın içinde oldu İbrahim Tatlıses...

Urfalı bir "kıro"ydu belki ama sesi ta bağrımıza işliyor; türküler onun hançeresinde yeniden can buluyordu. Bizim gibi "okumuş" kesimin İbo hayranlığı gizliden gizliye; içten içe büyüdü.

Sadece, büyük şehirin kalabalığında kaybolmuş "ezikler"in değil, İbrahim Tatlıses türküyü seven herkesin hayranı olduğu türkücüydü ama dediğim gibi bazıları bunu itiraf ediyor; bazıları edemiyordu.

Biz, değerlerimizi kaybettikten sonra hatırlar; kaybettikten sonra  arkasından ağlarız. Bakınız, Merhum Neşet Ertaş için böyle olmadı mı?...

Tersinden bir örnek verelim, yine gençliğimizin ruh mimarlarından birisi olan Orhan Gencebay 60. yılını kutlarken Türkiye sathında ne kadar büyük bir hadise oldu?... Oysa, Allah gecinden versin Orhan Gencebay yarın vefat etse, Türkiyede yer yerinden oynar. İtirazı olanlara merhum Barış Manço'yu hatırlatıyorum.

İbrahim Tatlıses için de durum farklı değil. İbrahim Tatlıses'e kurşun sıkanlar onu öldürebilseydi, onun için de ne ağıtlar yakacak, ne büyük laflar edecektik. Oysa, ona kurşun sıkanlar onu öldüremediler, Tatlıses yaşıyor Allah  ömür versin...Ama, sanki ölmüş gibi, sanki unutulmuş gibi...

Televizyon kanallarında görüntüsü kaybolanın sesi de mi yok oluyor. Ben nerdeyse son bir yıldır, televizyon kanallarında İbrahim Tatlıses türküsü dinlemedim.

Bilmiyorum, belki de o dünyaların raconu budur. Gözden ırak olan gönülden de ırak oluyordur. Ama bizim sade dünyamızda, bizim gönül tellerimizi titretenlerin yerleri daimidir; hiç kaybolmaz.

İbrahim Tatlıses, ünlü ve zengin olduktan sonra nasıl yaşadı, nelere bulaştı beni hiç ilgilendirmiyor. Benim özlediğim İbrahim Tatlıses türkü söyleyen adamdır. Hayır, onun için "türkü söyleyen" demek eksik kalır. O, türküyü yaşayan, yaşatan ve her türküde bir duygu atmosferi yaratan adamdır.

TRT'nin görevli türkücülerinin "işlerini" yapmak adına türkü söyledikleri zamanlarda, türküye gönüllerimizde yeniden hayat veren bu adamı özlüyoruz; ben özlüyorum.

Henüz o da biz de şu fani dünyada iken türkü dinlemek istiyorum İbrahim Tatlısesten...

Nasıl olacak diyorsanız,  eskiden nasıl oluyorsa yine öyle olacak herhalde; bir televizyon kanalında program yaparak...