İbrahim Tatlıses'in düşündürdükleri

"Bir ses sanatçısı sadece kendi yöre halkına mı hitap etmelidir?"
Niye böyle bir soruyla başladığımı açıklayayım; şu anda İBO SHOW'u izliyorum ve İBO bozuk Türkçesiyle, ağlamaklı sesiyle, mikrofonu tuttuğu elini titreterek söylediği şarkılarla bana bir şey veremiyor. Ama Türkiye'de ona ''İmparator'' diyorlar. Biz insanları göklere çıkarmayı da severiz, yerin dibine batırmayı da...

İBO bana ve benim gibilere niçin bir şey veremiyor? Doğu Anadolu'ya gidip oralarda turistik bir seyahat yapmamız hepimizin imkânları dahilinde değil. Ayrıca yöre halkının çoğu terör örgütünü de destekliyor. Çeşitli nedenleri var. Ağzımızı açıp iki çift söz etsek, sağ salim geri gelebilir miyiz, bilemem.

Kısacası her şeyiyle birbirimizden kopuğuz. Mesela Şanlıurfa'da bir tane İZMİR KÖFTECİSİ veya MANİSA KEBAPÇISI bulamazsınız da İzmir'de her köşede URFA KEBAP EVLERİ var. Her yer bu yöreden gelmiş vatandaşlarımızla dolu.

Tabii ülke hepimizin. Hepimiz ülkenin her tarafına gidip geleceğiz. Ama bu niye sağlanmıyor? Urfalılar, Mardinliler, Diyarbakırlılar her türkülerinde yörelerini göklere çıkarıyorlar. İyi, güzel de niye kendi yörelerinden olmayan bu ülke vatandaşlarını da yörelerine çekmek, o güzel yerleri göstermek için gayret göstermiyorlar.

Bazı yöre vatandaşları ülkenin her karış toprağında cirit atabiliyorlar ama kendi yörelerine yabancı istemiyorlar. Yabancı dedikleri de kendi yörelerinde doğup büyümemiş olan Türkler.

''Bir o yani bir bu yani, öpeydim sol yanağindan oy çatlasin öbür yani...''

İbrahim Tatlıses'in ilk konserini yapan biri olarak yazıyorum bunları. Münih Olimpiyat stadında yapıldı. Neyse o zamandan beri tanırım kendisini, konser boyunca da tam 1 ay her gün beraberdik. Zira Tüm Almanya genel koordinatörlüğü bendeydi. Bekir Çelenk, eşi Nilifer Koçyiğit'in hatırı için Hülya Koçyiğit'i de kadroya alıp bu konseri organize ettirmişti. O zamanlar rahmetli Bekir Çelenk'in mafya ilişkilerini de bilirdim. Bir gün İbrahim Bey'le konser anılarımdan da bahsederim.

İbrahim Tatlıses dahil birçok Doğu kökenli şarkıcı vatandaşımız hep yöre lehçesiyle söylüyorlar şarkı ve türküleri. Genelde de kendi yörelerinden. İBO SHOW stüdyo misafirlerinden biri, ''İbrahim Bey eşim sizden Karadeniz Türküsü söylemenizi istedi'' dedi, biraz önce.

Bir an şaşırdım. Benim bu yazıyı yazdığımı mı farketti bu bayan diye.

''Gel benimle gel gel büle...'' diye bir iki tıngırdadı.

Şimdi,
''Urfa'nın etrafı dumanlı dağlar...''
Gezme ceylan buralarda seni avlarlar, anaydan babaydan ayrı koyarlar
Urfa dağlarında gezer bir ceylan emaaan emaaan emaan emann,
Yavrusunuuu kaybetmiş ağlıyor yemannnn... emaaan... emaaannn...
Lebbek evladım lebbek...
(anay = anne, ana, babay = baba, eman = aman)

Arkadan geliyor bir şeyler daha. Ben kendimi başka diyarlarda hissediyorum. Bana bir şey vermiyor bu türküler. Zira Urfa'yı da görmedim, Doğu'yu da. Önce oraların bu ülke sınırları içinde olduğunu onlar da öğrenmeliler sonra yörelerinden olmayanları da yönlendirmeliler. Gidelim, gezelim o güzel diyarları. Avrupa'da medeniyet yokken, medeniyetin beşiği olan Mardin, Urfa, Diyarbakır, Adıyaman vs. tüm illerimizi doyasıya görelim. Dost olalım birbirimize. Onlar bizi sevsinler biz onları.

Aramıza sokulmak istenen kin, nefret duyguları kalksın ortadan. Bizleri birbirimize düşürüp, Ortadoğu'da istedikleri politikayı uygulamayı planlayan devletlerin hevesleri kursaklarında kalsın.

Bence Doğu kökenli vatandaşlarımız artık Türkçe'yi düzgün konuşmayı, yaşadıkları şehirlere uyum sağlamayı öğrensinler. İzmir'de doğup büyüyen Mardin kökenli bir vatandaşımız, ''Ben İzmirliyim'' diyebilsin. Kökenini sorana Mardin asıllıyız, Kürt veya Arap kökenliyiz desin. Ama şu anda ''Mardinliyim'' diyor.

Bizler de sık sık Doğu vilayetlerimize gidelim, Kürtçe, Arapça kelimeler, cümleler öğrenelim. O yöre halkından vatandaşlarımızı kucaklayalım ve onların Anadillerinden hitap edelim onlara.

Sevgili İBO, seni severim. SABUHA türküsünü söylerken tüylerimi diken diken ederdin Almanya'da. Münih'te büromda bana hava atınca küstüğümü fark ettin ve Atalay Saral'ın gelmesiyle barıştık. İyi yüreklisin. Kalp kırdığın gibi düzeltmesini de biliyorsun. Büromda hemşerinin bıyıklarını keserken çektiğim resim de duruyor daha.

Bugün sana ''MERHABA İBRAHİM'' desem, yine tanımazsın, ''Bu da kim dersin?'' Fark etmez. Ama lütfen sadece Urfalı'lara ve Doğu kökenlilere hitap etmesin müziğin. Şu Türkçeni de biraz düzelt. İçine etme güzel Türkçe'mizin. Artık milletvekili olacaksın. Tüm Türkiye'nin Türk Milleti'nin milletvekili ol ki seni bizler de kucaklayabilelim.

Milletvekili seçilmeni tüm kalbimle arzu ediyorum. Ayrıca başarılarını da takdir ediyor, yıllardır ayakta durabilmeni hayranlıkla izliyorum.

Sana KIRO diyenlere kızma, KIRO gibi davranmazsan kimsenin öyle deme sebebi kalmaz.

Herkese dostça selamlar.