İç hesaplaşma...

Midenin bir ay dinlendiği, iradenin egemen olduğu, ruhun arındığı günler bitmek üzere...

Ne kadar temizlendik, ne kadar arındık, gerçek iç huzuru yakalayabildik mi?

Ramazan ayı ve tutulan oruç; açlığın, susuzluğun dışında öte bir şeydir.

Daha duyarlı olursun çevrene, yoksullara karşı paylaşımcı, merhamet duyguların daha bir kabarır.

iftarını açarken bütün yiyeceklere saldırmak yerine, Mevlevi tarzında kurulan mütevazi sofralarda yediğin zeytinin tadına varır, içtiğin suya şükredersin.

Orucunu açarken dahi o arınma işlemi devam eder.

Her şeyin bir görünen yüzü vardır, birde öteki yüzü...

Kılıfına uydurursanız saf bir kulu günahkar diye teşhir edebilir, istediğiniz hakareti de üstüne yapabilirsiniz.

Filmlerde, gerçek hayatlarda görmüşlüğümüz çok olmuştur bu sahneleri, haksızlık eden üvey baba-anne gün gelir vicdan azabı çeker ve bu dünyada da kullarına gösterirdi onun düşeceği müşkül durumları.

Sevgili okurlar, ne demeye mi çalışıyorum?

Demek istediğim şu ki kendinizi kandırmayın.

Başkalarını kandırmak kolaydır, inanın bu hiç mühim değil, çünkü asıl siz öyle yaparak kendinizi kandırmış olursunuz.

Mezarlığın önünden geçerken her gün fatiha okuyorum ölmüşlerin ruhuna.

Bazen sanki ben haşa ölümsüz gibi duayı okuyor, bazen de duadan sonra bir gün biz de toprak olacağız diyorum. Bunu derken birden bu hayatın geçici olduğu bir balyoz şiddetinde kafama, ruhuma çarparak, yüreğime oturuyor. Bunu hepimiz yapmıyor muyuz?

Neyse bu duygusallığı bir kenara bırakalım.

Ya da bırakmayalım. Hadi bu iç hesaplaşmaya devam edelim.

Kendinle samimi olup da insanların sana söylediği eleştirilerde az da olsa haklılık payı olduğunu ne zaman düşündün?

Bunu düşündüğün zaman kendinde değişiklikler yapmaya başlayacak ve yaptığın hataları tekrarlamayarak daha mutlu olacağını biliyor musun?

Kendini şöyle içten bir kucaklayıp, içindeki çocuğun sesini en son zaman dinledin?

En son ne zaman onun elinden tuttun?

Bir bak bakalım öfkesinin arkasında aslında en çok kimden/kimlerden sevgi, destek bekliyor.

Kendine verdiğin, yapman gereken insanlara ve kendine faydalı sözlerini tuttun mu?

Zaaflarına yenik düşmediğin anlar kendini taktir ettin mi?

Bu güne kadar bir idealin oldu mu?

Başkaları sana nasıl davranıyor?

Sen kendine nasıl davranıyorsun? Kendine nasıl davranıyorsan başkaları da sana iki misli o şekilde davranır.

***

Sayılı günler gelip geçti.

Annem, canım annem, maşallah bu yıl da orucunu tuttu, hem de büyük bir özveriyle.

İnsan büyüklerdeki bu azmi ve onların bu mübarek günlere olan hürmetini görünce inancı bir kat daha artıyor.

Her şeye rağmen bayram sevincini yaşamanız dileklerimle.

 e-mail:belginturan@gmail.com