- Kategori
- Deneme
İç sesler ile dış seslerin karşıtlığı
İç seslerimiz bizleri temsil ederken bir de bakarız ki, dış seslerimize yenilmişiz. Dış sesler, kulak ardı etmek isteyip bocalar'ken bizi kuşatan görünmeyen kocaman ellerdir, üzerimize yalpalayarak gelen. "Yüreğinin sesini dinle" derken diğer taraftan tüm telkinleri anlamsızca iten başkaldırıdır sessiz sedasız ama tüm hırçınlığın dehlizinde boğulmak üzere olan.
Korkunçtur aslında kişinin kendine karşı savaşımı. Bir tarafımız 'olur' derken diğer tarafın acımasızlığı. Yine de tanıdıktır öfke nöbetleri, bilinenlere ve bilinmeden aniden belirenlere karşı oluşturduğumuz cephelerin tutarsızlığı. Var ile yok arasında süregelen karşıtlık gibi netliğe bir türlü ulaşamayan sürüncemelerdir diğer tarifiyle tüm somut varlıkları anlamlı veya anlamsız irdeleyen.
Dış seslerin esareti bir kez kapladı mı yüreği, savaşın taraftarları da gün yüzü gibi ortaya çıkar. İki seçenek vardır sunulan, dış seslerin dayatmaları ile iç seslerin tedirginleşen silikliği. Birisi bizi bizden gittikçe uzaklaştırır diğeri de tüm yönlerimizle varlığımızı temsil eder. İç ve dış seslerin karşıtlığı ise varlığımıza rağmen bizleri yokluklara sürükler inceden inceden.