Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

İçi boş bedenler

Biz modern hayatın mutlu ve rahat genç insanlarıyız. Bizde Diet-cola mantığı var. Yemek yiyelim ama şişmanlamayalım, sınavları ders çalışmadan geçelim, sevelim ama özgür kalalım. Biz fazla kolaycı büyüdük. Aşkı küçümsemeyi öğretti dönemin ünlü şarkıları. “ Çeker giderim ” dedik, “ keyfin bilir ” dedik, “ on dakika sonra başkası gelir ” dedik. Sevdiklerimize bir türlü saygı duyamadık. Öyle pek sık da aşık olmadık zaten.

Modern, içi boş bedenlerle buluştuk diskolarda, barlarda. Hep beraber çılgınca salladık bedenimizi, çılgınca eğlendik. Bir bedenden ötekine yelken açmak hiç zor olmadı. Herkes eğlenmeye gelmişti zaten. Reddedilsek ne yazardı ki, döner başkasına asılırdık. Yüreğimizin tam ortasında duran mutluluğu vücudumuzun başka yerlerinde aradık.

Dilimize doladığımız bir özgürlüğümüz var. Bağlılık ve bağımlılık kelimelerinin arasındaki ince çizgiyi bir türlü algılayamıyoruz. Bağımlı olmayalım diye güzel aşkları, güzel insanları harcıyoruz. Çağımızın özgürlük zehirlenmesi içimizi, ruhumuzu boşaltıyor, farkına varmıyoruz.

Bir ilişkiden ötekine geçiş sırasında nadiren sancı çekiyoruz. Birinden vazgeçmek çok kolay, çünkü dışarıda daha neler var neler...Vazgeçmek bu kadar kolay olunca hiçbir soruna tahammül edemiyoruz. Kendimizi üzmeyi pek sevmiyoruz. Bütün bu maceralar sonunda ne kendimize güvenimiz kalıyor ne de karşıdakine. Bir ilişkiyi önemsemeye başladığımızda bocalıyoruz. Nerede durup nefes almamız gerektiğini kestiremiyoruz. Güvensizliğimizin sonunda bizi korkular bekliyor. Hem olacaklardan hem aşık olmaktan hem de evlenmekten korkuyoruz. Ona güvensek de etrafa bir türlü güvenemiyoruz. Bunalımlı ruhlarımıza Teoman tercüman oluyor: “ Evet dedi, ben de seni aldattım, bir kez de değil üstelik... ” Türk Sanat Müziği ile büyüyen annelerimiz bizi hayretle izliyor: “ Bir bahar akşamı, rastladım size, sevinçli bir telaş içindeydiniz, neden başınızı öne eğdiniz… ” Onlar da bizim geçtiğimiz yollardan geçtiler ama galiba hayata yaklaşımları bizden daha saygılıydı.

Küçük mutlu dünyamızı her türlü saldırıdan inatla sakınıyoruz. “ Âşık olabilirim ama bana hiç karışmasın. İkimizin hayatında da hiçbir şey değişmesin... ” O zaman niye birliktesin? Paylaşım dediğin şey biraz değişmek biraz vermek ister. İlişkiler konusundaki bu aşırı iyimserliğin altında hayata dair muazzam cehaletimiz yatıyor. Hayattan hep mutluluk beklemek paylaşımın sunduğu gerçek mutluluğu algılamamızı engelliyor. Çünkü paylaşımın içinde her şey var. Burukluk da, acı da, sevinç de... Harikalar Diyarı’ nda yaşamadığımıza ikna olabilirsek eğer, hayatı her şeyiyle kabullenme olgunluğunu da gösterebiliriz.

Modern dünya, gündelik ilişkilerle bize modern bunalımlar dayatıyor. Bu günahta hepimizin payı var ve cezamızı birlikte çekiyoruz. Masum değiliz, hiçbirimiz...

 
Toplam blog
: 37
: 1055
Kayıt tarihi
: 25.12.06
 
 

Bosphorus Investments, Atiye Residence, Gayrimenkul İçin Strateji Platformu (GİSP),  ODTÜ Şehir P..