- Kategori
- Çocuk Psikolojisi
İçimdeki cam kırıkları
Kendim gibi olabilmeyi istiyorum en çok.
Çocukluluğumdan miras kalan korkularımdan kurtulabilmeyi.
Topumun, komşunun bahçesine kaçınca kesileceğini bilir, inadına topu oraya atardım.
Huysuz ihtiyar söylene söylene her devasında topu keser, gözlerimin içine baka baka parçaları önüme atardı.
Bende her devasında kadına ana avrat küfür eder, hıncımı bahçesinde gözü gibi baktığı güllerinden alırdım..( Olay nedense hiç aileme yansımazdı)
Sonra kadın bir gün öldü.
Plastik topum koltuğumun altında, cenazenin mahalleden götürülüşünü izledim.
Birkaç gün sonra topu yine bahçeye attım.
Evdekilerin tepki vermesini bekledim.
Ses seda çıkmayınca, bahçenin demir kapısını usulca açıp, içeriye girdim.
Birde ne göreyim!
Plastik top genç bir adamın elinde duruyor.
Yüzünden hiçbir ifade yok.
- Top senin mi?
- Evet.
Adam topu kesmesi gerektiğini bilmiyor. Aptal herif kızmıyor da
Oyunun tamamlanması için topun kesilmesi gerekiyor. “Hadi kes artık şunu”..Kes de, ben de, bütün hıncımı güllerinizden çıkartayım.
- Al topunu, dikkat et duvarın üstünde camlar var.( Eskiden öyle bir moda vardı, bahçe duvarlarının üzerine beton atıldığı zaman, cam kırıkları, şişe parçaları yerleştirilirdi.Şimdi bahçeli ev yok ki duvarlarında cam olsun! Hepimiz hayal kırıklıklarından apartmanlarda yaşıyoruz)
- Siz yeni mi taşındınız bu eve?
- Hayır ben bu evde doğup büyüdüm ama….. Neyse kiraz yer misin?
Şimdi düşünüyorum da topu kesen kadının yüzünü bir türlü anımsayamıyorum.
Genç adam ve kirazların tadı ise hala aklım da
Ne hikmetse o günden sonra ne topum o bahçeye kaçtı.
Nede ben adamların güllerini kopardım.
Sahi aklıma gelmişken o teyzenin adı neydi?
Foto:http://www.adana-bld.gov.tr