Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '17

 
Kategori
Anılar
 

İçimdeki Korku

        Hasretlik zor olsa da,özlemek güzel. Çok zaman dır görmediğim ağabeyimi ziyaret için Antalya'ya  yola çıktım.Otobüsle ilk yolculuğum du. Akşam üzeri olduğu için geçmiş olduğum güzergâhların sadece ışıklarını seyrederek gitmek keyifliydi.Konya , Antalya yolculuğu beş saat sürmüştü. Genel olarak yolun yarıdan fazlasın da uyumuştum. Antalya terminaline geldiğimiz de saat on iki olmuştu.Yolculuğumuz sakin ve güzel geçmişti.

        Geç saat olduğu için servis de yoktu.Aslında gelmiş olduğum firmanın servisinin olmadığını sonradan öğrendim. Diğer firmaların servis şöförlerine sormakdan başka çarem de yoktu. Sağ olsunlar bana belediye otobüslerinin gidebileceğini, onlara sormam gerektiğini söylediler. İlk defa geldiğim şehir de nereden gidilir,neyle gidilir bilememek beni tedirgin etmiş korkutmuştu. Ağabeyim le sürekli konuşuyordum.Onun bulunduğu yerden gelmesi bir saatten fazla zaman alacaktı, Kendisi işi nedeniyle beni almaya gelememişti. Belliki oda servise güvenmiş onunla gelirim diye evde beklemişti.

        Biraz daha zaman geçmiş olsa da diğer servis şöförlerinin tarif ettiği yöne ilerledim. Durak da beklemekte olan otobüs şöförüne gideceğim yeri sordum .Oda aynı yere gittiğini binmemi söyledi. Biraz da olsa rahatlamıştım. Binmiş olduğum otobüs şöförüne üçretinin ne kadar olduğunu sordum.Kart la yada yedi lira vermem gerektiğini söyledi.Kartım yok tu bozuk para da yeterli gelmemişti.O esnada genç den bir bayan bana'' teyze ben kart dan çekeyim sen bana verirsin'' dedi.Bir kez daha rahatlamıştım.Kart dan çekildi.bende ona iki lira verdim.Sonradan anladığım tekşey ben yedi lira ile kart alacakmışım.Ağabeyimi arayıp gerekenleri anlattım.Oda rahatlamıştı. Beni ineceğim yerde beklediğini söyledi.

        Aslında ağabeyim gelebilirdi. Onun bana bu şekilde davranmasının nedenini biliyordum.O mücadeleci ruha sahip biriydi.Belliki benim de kendisi gibi olmamı bir şeyleri tek başıma da yapabileceğimi anlamamı sağlamaktı.Bunu da başarmıştı. Öyle bir ağabeyim olduğu için gururluyum.

       Ağabeyim beni durak da bekliyor du . Sarıldık özlem giderdik. Eve geldiğimizde sohbetimize diyecek söz yoktu .Neredeyse sabah ezanları okunacaktı.Ertesi gün bırlıkte sahil boyu kumsal da yürüyüş yaptık. Ve ben bir hafta boyunca ağabeyimle geçirmiş olduğum vakitlerin keyfiyle zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım.Ağabeyimim güzel motor kullandığını bildiğim hal de binmekten korkuyordum. Bu korkumdan ona hiç söz etmedim.Tekrar Konya ya dönmek için biletimi almıştım. Bana bileti veren görevli servisin olduğunu ve saatini de söylemesine ramen ben saati yanlış anlayarak servisi kaçırdım.Otobüse farklı araçla yetişmek imkânsız dı. Ağabeyim  motorla ''yetiştiririm seni '' demesi elimin ayağımın titremesine neden olsa da yapacak başka birşey de kalmamıştı.

         Motorun arkasına oturduğum an ağabeyime sarılmam bir olmuştu.O sürerken ben deki motor korkusu yavaş yavaş kaybolmaya başlasa da halâ içimdeki heyecanı bastırmak kolay olmuyordu. 

         İlk defa motora binmenin hem korkusunu hem zevkini yaşamıştım. Bana bu zevki yaşatan, korkuyu yenmemi sağlayan ağabeyime sonsuz teşekkürler.

      Ağabeyim, canımın yarısı MEHMET BÜYÜKARI  senin kardeşin olmaktan gururluyum İyiki varsın.  

                     Hatice Büyükarı...

 
Toplam blog
: 89
: 164
Kayıt tarihi
: 20.08.17
 
 

Kız Meslek Lisesi mezunu. Ev hanımı. Okumayı ve yazmayı seven biriyim. Gerçeklerle uyumlu olması ..