Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '11

 
Kategori
Öykü
 

İçimdeki ses

Elleri paketlerle eve girdiğinde dadısı; yine mi alışveriş? Bu aldıklarını koyacak yerde kalmadı artık dedi... Sahiden de uzun zamandır kendisi için yaptığı tek şey, alışverişti. Çünkü; Sarel'in maddi gücünü kullanarak sahip olamayacağı hiç bir şey yoktu...

Aşık olarak evlendiği eşine de eskisi gibi aşık değildi artık. Yaşama dair en ufak bir yaşam kıvılcımı yoktu içinde. Kendisiyle olan savaşı onu öylesine yıpratmıştı ki; yenilgiyi kabul etmişti Sarel'in hikayesi 2000 yılında eşiyle kayak için yolda Uludağ'a giderlerken arabanın bozulması sonucu, zorunlu bir köyde kalma mecburiyetleriyle başlamış oldu. Konaklamak zorunda kaldıkları evdeki Can bebekle karşılaştıklarında henüz Can 7 günlüktü. 5 çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Can ; dünyaya geldiğinde tüm o cılız ve zayıf görüntüsünün yanında hayata tutunmaya çalışan bir bebekti. Ancak ailenin durumu o kadar perişandı ki..... Töre korkusuyla yaşayan anne ve baba 15 yaşında  töre kurbanı verdiği çocuğundana sonra tekrar yer yurt değiştirmek zorunda kaldı. Bu bereberinde açlık susuzluk demekti. Evin diğer bireyleri zaman zaman bu göçlerden biliyorlardı açlığın ne demek olduğunu Dünyada henüz 7 günlük bu bebek nasıl direnebilirdi bu açlığa. Tam da devletin himayesine vermeyi uygun bulan ailenin karşılarına, o gece Sarel ve Selim çıktığında. Aile tüm hikayelerini anlattı evlerine beklenmedik gelen misafirlerine. Bebeklerinin kendilerinin asla veremeyecekleri bir yaşamı olacaktı. Töre cinayetlerini bilmeyecekti. Cahil olup inşaatlarda 5 paraya amelelik yapmayacaktı. Her şeyden önce sıcak bir yuvası ve mutlu yarınları olacaktı..... Dursun ve Gülsüm bebeklerini bir başkasına vermek  ve  bebekten bir şey umarak beklenti içine hiç girmemişlerdi. Ancak 7 günlük bu bebeğin karnını bile doyuramayacak ve gözlerinin önünde ölmesini izleyemezlerdi. O iç parçalayan gecenin gündüzü olsun, bu bebekle çıkıp gitmeli miydi Sarel ve Selim yoksa! gece hiç bitmesin Can bebek : bu evden yabancı aileyle gitmemeli miydi ? Sarel'in kalbi öylesine acıyordu ki, tüm gözyaşlarını içine akıtıp bu bebeği sahiplenmeye  ve bu çaresiz aileye söz verdi. Yıllarca sahip olamadıkları bebeklerinin yerini Can alacaktı.

Bu  evden çıktıklarında Can bebek onların mıydı artık?  Evet artık 3 kişilik bir aileydi onlar. Hayatlarına giren Can'la  Sarel ve Selim başka insanlar olmuştu. Eski mutlu günleri geri gelmişti. Can onlar için Uğur ve şans meleğiydi adeta. Hayatları anlam kazanmıştı artık Sarel ve Selim'in öylesine güzel hayalleri vardı ki: oğulları Can için. Mutlu ve neşeli geçen günlerle başarılı bir öğrencı, uyumlu ve sakin bir genç olmuştu  Can... O gün 15 yaşına gireceği o gün..

Can bahçeden eve girdiğinde annesi ve babası yabancı birileriyle sanki kavga ediyorlardı. Anlam veremedi. Anne ve babasını hiç böylesine kavga halinde görmemişti. Onun anne ve babası çok olumlu ve sessiz insanlardı. Kimseyi incittiklerini görmemişti. Herkes tarafından sevilen sayılan insanlardı. Bir müddet bahçede oyalanmayı ve misafirler gittiğinde içeri girmeyi uygun buldu. Bir müddet sonra anne ve babasınla kavga eden kişiler büyük bir üzüntüyle çıktılar dışarı. Sahiden de eve girdiğinde anne ve babasını perişan halde buldu. Korkudan ne yapacağını bilemeden kaldı.... Annesine sarılmak için yanaştığında babası Can'ı kollarına öylesine aldı ve sarmaladı ki.... Şaşıran Can biraz utanmıştı da. Baba oğul ilişkileri çok iyi olmasına ragmen sarmalamazdı babası onu BÖYLESİNE.. Çok korkuyordu Sarel ve Selim... büyük korkularla ve sorularla dünyalarına aldıkları biricik yavrularını ellerinden böylesine kolay mı olacaktı kaybetmeleri... Nasıl açıklıyacaklardı? Gerçek ailesi Gülsüm ve Dursun büyük zorluklarla yaşam savaşı vermişlerdi, yıllarca yılmamışlar, ayakta kalmayı başarmışlardı. Küçük de olsa başlarını sokacak bir ev yapmayı başarabilmişlerdi. Yıllarca kalplerindeki yaşattıkları Can'larını hiç bir şey beklemeden, zorluk çıkarmadan sarmalamak istediklerinde Sarel ve Selim Can'ları için güzel yarınlar düşünseler bile......SON

                     

 
Toplam blog
: 17
: 177
Kayıt tarihi
: 16.05.11
 
 

Ben kitap kurdu. Amötörce de olsa bir şeyler karalayan ver bundan büyük mutluluk duyan biri. Yeni öğ..