Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '11

 
Kategori
Siyaset
 

İçimizdeki Amerikalılar…

İçimizdeki Amerikalılar…
 

‘’Milli eğitim geliştirme komisyonu’’ bu komisyon ne iş yapar, kimlerden oluşur hangi milli eğitimi geliştirir…  

Anahtar İşlevleri 

By 20 August 2002, the Ministry of Education, Religion and Culture will be established by merging the ONEC, Ministry of Education (MOE) and Ministry of University Affairs (MUA) as provided by the 1999 National Education Act. 20 Ağustos 2002 olarak, 1999 Milli Eğitim Yasası tarafından sağlanan birleşmesiyle kurulmuş olacaktır. ONEC will thus act as the Office of the National Council for Education, Religion and Culture. ONEC Kültür ve Din Eğitimi için Ulusal Konseyi bu doğrultuda hareket edecektir. 

Meanwhile, ONEC has performed the tasks assigned to the Office of the National Council for Education, Religion and Culture as follows : Bu arada, ONEC Eğitimi Ulusal Konseyi Müdürlüğü'ne atanan yetkililer bu görevleri yürütecektir, Din ve Kültür aşağıdaki gibidir: 

- proposing national education policy, plans and standards;- - Milli eğitim politikası, planları ve standartları önerilecek; 

- proposing policies and plans for religious, artistic and cultural affairs; - Politikaları ve planları, sanatsal dini ve kültürel işler için yönlendirilecek; 

- mobilization of necessary resources; - Gerekli kaynakların harekete geçirilmesi sağlanacaktır; 

- evaluation of provision of education; - Eğitim sağlanması değerlendirilmesi bu komisyon ilkeleri doğrultusunda düzenlenecektir. 

- assessment of management of religious, artistic and cultural affairs; and - Sanatsal dini ve kültürel işlerinin yönetimi değerlendirilmesi komisyon tarafından yürütülecektir; 

- Eğitimin zorunlu kısmı 12 yıla çıkarılacaktır; 

- Anaokulu eğitimi 0-5 yaş gurubuna indirilecektir 

- Eğitim mesleki eğitim yönüne kaydırılacaktır; 

- Eğitimde özel okullar teşvik edilecektir; 

- Eğitimde çekirdek eğitim seviyesi baz alınacaktır; 

- Eğitim programlarında başarılı öğrenciler Amerika’da eğitime tabi tutulacak ve eğitimleri sağlanacaktır. 

- Eğitimde rol müdürler ve öğretmenler yetiştirilecek ve bunlar teşvik amaçlı ödüllendirilecektir. 

Bu yukarıda sayılanlar size hiç yabancı gelmedi değil mi? Nerede ise bizim milli eğitim şurası kararları ile harfiyen örtüşmekte… Duyar gibiyim bunlar bizde uygulanan kararlar diyorsunuz… 

Ama yanıldınız bu anlaşma bizim değil TAYLAND’ta yapılan Milli eğitim geliştirme komisyonu anlaşması… Düzenleyen kim ABD … 

Evet hiçbir fark göremediğimiz bu çalışmalar maalesef ülkemizde de uygulanmakta hem de 1949 yılından beri… 

1949 yılında yapılan bu ikili anlaşma günümüzde hala geçerliliğini devam ettirmektedir. Bizim ülkemizde kurulan komisyonun çalışma bilgileri maalesef gizli olduğundan ulaşamadım. Bir tarama yapayım dedim tesadüf Tayland’ta düzenlenen çalışmalara ulaştım tercüme edip baktığımda ne göreyim bizim şura kararları… 

27 Aralık 1949 da imzalanan Eğitim İle İlgili Anlaşma; Türk Milli Eğitimine yön verecek olan yönetim istenç (irade)ine, ABD'nin önce ortak edilmesi, daha sonra belirleyici olmasını sağlayan bir anlaşmadır. Anlaşmanın sonuçları, en ağır biçimiyle bugün yaşanmaktadır.

Türk milli eğitimi artık, yönetim biçiminden içeriğine kadar her yönden milli olmaktan uzaktır ve 'planlanmış' bir bozulma içindedir. Ulusal eğitimin çözüm bekleyen sorunları, özel kişi ve gruplara bırakılmış, paralı eğitim yaygınlaştırılmıştır. Öğrenciler, okul bitiren ancak bir şey öğrenmeyen kimliksiz bir kitle haline getirilmiştir. 

İşte bu anlaşmanın en önemli maddesi olan 5. maddedir. Bu madde; 

- Türkiye'nin bağımsızlığını dolaysız ilgilendiren kararlar alabilen "Türkiye'de Birleşik Devletler Eğitim Komisyonu" un kuruluşunu belirlemektedir; "Komisyon, dördü T.C. vatandaşı ve dördü ABD vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden oluşacaktır. 

ABD'nin Türkiye'deki diplomatik misyon şefi komisyonun fahri başkanı olacak ve komisyonda oyların eşit olması halinde kararı komisyon başkanı verecektir." 

Bu maddeye dayanılarak kurulan komisyonun bugünkü adı ‘’ Milli Eğitim Geliştirme Komisyonu’’ 

Milli Eğitim Bakanlığında bugün çalışmalarını "etkin" bir biçimde sürdüren, personel politikalarından ders programlarına, imam-hatip okulu açılmasından yüksek İslâm enstitülerinin yaygınlaştırılmasına dek pek çok konuda stratejik kararlar "önerebilen"; "Milli Eğitimi Geliştirme" adlı komisyondur. 

Bu komisyonda görev alan personelin üçte ikisi Amerikan vatandaşıdır. 

Bu komisyon ülkede yetenekli gördüklerini kendi doğrultularına hizmet amaçlı olarak Amerika’da eğitmekte sonra bunları ülkelerine göndererek ülke yönetiminde önemli konumlara taşımaktadır. 

İşte bu gerçek ayan beyan ortadadır. Günümüzde ülke yönetiminde söz sahibi konumlarda oturan kişilere bir bakın nerelerde eğitim almışlar hangi ideolojiler doğrultusunda hareket etmektedirler. 

Şimdi bende başka bir merak konusu uyandı acaba ileride bizleri yönetmek için kimler şu anda Amerika’da eğitilmekteler… 

Ben araştırmaya çalıştım fakat bilgi alamadım. Gücü yeten varsa bir araştırsın açıklasın lütfen… 

Her halde Amerika’daki bu okulda özel sınıflar mevcuttur. Geleceğin başbakanları sınıfı, geleceğin bürokratları sınıfı, geleceğin Cumhurbaşkanları sınıfı gibi… Nasıl olur demeyin… 

Başbakanımızla, İtalya başkanı sınıf arkadaşı değil mi? Bir araştıralım bakalım başka hangi ülkelerin başbakanları cumhurbaşkanları sınıf arkadaşı çıkacak. Dünyamızda ne kadar gizli Amerikalılar mevcut… Türkiye’dekileri sormuyorum, sorma gereği hissetmiyorum çünkü meclise bakmam yeterli geliyor… 

İşte ülkemizdeki Milli birlik ve beraberliği yok etmekte ısrarlı olan milli düşmanı milli eğitim… 

Acaba hangi ülkenin milli eğitimi… 

Yeni Dünya Düzeni politikalarının, azgelişmiş ülkeler için öngördüğü "dinsel eğitim" ya da "eğitimin dinselleştirilmesi", ikili anlaşmalarla büyük boyut kazandı. Eğitimin birliği, "dinsel eğitimde birlik"'e kaydı.

Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlarının bile inisiyatif kuramadığı bir kurum haline geldi. Binlerce Türk ABD'ne, "eğitilmek-etkilenmek" için gitti, binlerce Amerikalı da Türkiye'ye, "eğitmek-etkilemek" için geldi. 

İşte bu çalışmalarla ülkemizde milli birlik, eğitim birliği yok edilmektedir. Dini eğitim adı ile uyguladıkları politikalarla İslami eğitimi kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmişlerdir. 

Sürekli merak ettiğim Fettullah Gülen’de bunların geliştirdiği model eğitimci olarak günümüzde yer almaktadır. Gelen yardımlarla kuruldu denilen okul sistemlerinin baş yardım kaynağı ise ABD tarafından ülkemize verilen borçların faizlerinin toplandığı ve yönetiminin ABD’li komisyon başkanında olduğu belirtilen hesaptır. 

Bu şekilde yetiştirilen ve istedikleri Müslümanlık modeli empoze edilen bu yöneticiler dünyaya ılımlı İslam adı ile yansıtılarak reklamları yapılmış dünya üzerindeki Müslümanlar içinde mevki ve konum sahibi yapılarak popüler hale getirilmişlerdir. 

Bu günkü konumda kalkıp eğitimde suçlu arayan milli eğitim bakanımız öncelikle kendilerine bir baksınlar. Ülkemizin geleceği denilen bizlerin eğitimini kimlere bırakmışlar ve kimlerin elinde kukla olmuşlar. 

İşte ülkemizin geleceği denen biz gençleri daha dallarında açmadan kurumaya mahkum eden bu zihniyetler değil mi? 

Ve soruyorum…Siz büyüklerime… 

Görünen Amerikalılar mı? Yoksa içimizdeki Amerikalılar mı? Daha tehlikeli… 

Lütfen bu soruma cevabı olan yazsın… 

Saygılarımla 

Burçak YAZICI 

 
Toplam blog
: 168
: 1098
Kayıt tarihi
: 02.07.10
 
 

4 kasım 1996 yılında İstanbul'da dünyaya geldim. Bu sene ilköğretimden mezun oldum. Okul hayatımd..