İçimizdeki İsrail!

İçimizdeki İsrail, başlığı dikkat çekmiyor, biliyorum; çünkü İsrail'in çok kolu olduğunu, özellikle de "beşinci kol"uyla ülkemizde nasıl at oynattığını zaten aklı başında herkes biliyor.

Ancak, durum öyle gösteriyor ki, İsrail kriptolarıyla değil, açık ve gerçek adamlarıyla içimizde bulunuyor artık.

Belli ki, bugüne kadar terör üzerinden yürütülen Türkiye toprakları üzerindeki İsrail emellerini gerçekleştirme çabaları, bundan böyle açık siyaset üzerinden yürütülecek...

Bunu nerden mi biliyoruz!

HDP'nin Eşbakanı Sezai Temelli, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun bile söyleyemeyeceği şeyleri açık açık söylüyor meydanlarda:

"Bugün Türkiyenin en verimli toprakları burası...Buralar, "vaad edilmiş topraklar"...Musa, bütün ömrünü bu toprakları aramakla geçirdi...Geldiler (Türkleri kastediyor), bu toprakları da kuruttular"

Nerdeyse elli yıldır savaştığımız PKK'nın hedeflediği "Bağımsız Devlet"in tam olarak İsrail'in "Arz-ı Mevud"u ile örtüştüğünü yıllarca yazdık.

Bu coğrafyada kurulacak bir "Kürt Devleti" aslında Büyük İsrail projesinin bir ayağını oluşturacaktı, başka bir şey değil...

Nitekim, bugün hala İsrail Parlamentosunda asılı duran haritada, PKK'nin istediği topraklar ayniyle Büyük İsrail devletinin toprakları olarak çizilmiş...

Bütün bunları biliyorduk...Türkiye'nin Suriye cephesinden kuşatılmak istenmesinin ve bu amaçla Amerika eliyle ama İsrail'in emelleri için bir "Terör ordusu" donatıldığının da farkındayız.

Türkiye Devleti, bu nedenle, Beka meselesinden bahsediyor; hızla güvenlik silahları alıyor ve milli birliğini sağlam tutmaya çalışıyor.

Ancak, Türkiyedeki siyasi arena istenilen ölçüde "milli" durmuyor ve o ölçüde "birlik" göstermiyor.

Bu durum, İsrail ve doğal destekçisi Amerika'nın ülkemiz üzerindeki faaliyetlerini kolaylaştırıyor.

Şunu söylemek istiyorum:

Yukardaki sözleri sarfeden şahsın partisi, şu son 31 Mart seçimlerde, diğer üç siyasi parti ile "ittifak" yaptı...

Yani, Güneydoğu bölgemizin İsrail toprağı olduğunu açık açık söyleyen bir siyasi parti ile CHP gibi T.C'nin kurucusu olduğunu iddia eden bir parti, İP gibi "milliyetçi" olduğunu söyleyen bir parti ve Saadet Partisi gibi, "dindar" eksenli parti açık veya zımmen ittifak yaptı!

Şakası yok, bu bir gerçek olarak yaşandı ve bu "ittifak" Türkiye'nin en büyük üç şehrinde "başarı" sağladı...

Demek oluyor ki, Kürtçülük maskeli Siyonist yapı, Türkiyedeki başka siyasi oluşumlara da sızdı ve onları da yönlendirdi.

Zaten, HDP, kazanılan Büyük Şehir belediyelerinde söz sahibi olacağını daha seçimler yapılmadan önce ilan etmişti!

Kudüs'ü Başkent yapan; Suriye'nin Golan Tepelerini ilhak eden ve daha dün Netanyahu'nun ağzından işgal ettikleri Batı Şeria topraklarını da ilhak edeceklerini beyan eden İsrail, Türkiyedeki temsilcilerinin ağzından bizim topraklarımızın da "sahibi" olduğunu da açıkça ilan ediyor!

Ve bu ilana belli bazı kesimlerin dışında kimse itiraz etmiyor...Çünkü, yukarda sözünü ettiğim ittifak gereği, Türkiye'nin bir tarafı müttefikinin aleyhinde konuşamıyor!

Ne CHP'den ne ötekilerden, Sezai Temelli'nin bu "temelsiz" ama aynı zamanda "hadsiz" açıklamalarına karşı bir söz söylenmiyor!..Çünkü, adam müttefikleri!!

İşte, İsrail'in Beşinci kolunun başarısı budur...Normal zamanlarda Sezai Temelli gibi birinin böyle konuşmasından Türkiye topyekün ayağa kalkardı; ancak şimdi kimse yerinden kımıldamıyor!

Özellikle de, ittifak partileri, altını ıslatmış çocuk gibi, oturdukları yerden kalkamıyorlar...Zira, seçim zamanının dayanışması hala çok sıcak!

Elbette, bu millet, böyle Temelli, temelsiz iddialara pabuç bırakmaz...Elbette, 15 Temmuz'da yaptığımızı her daim yapacak imanımız ve gücümüz var...

Lakin, eğer küçük hesaplarla büyük resmi görmezsek, kendi ellerimizle ufkumuzu karartabiliriz.

Siyaset yapıyorum zannıyla "ihanete" düşmek de mümkün!

Bu yüzden, hepimiz, her daim "uyanık" olmak zorundayız!