Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İçimizdeki Korte

İnsanları düşündüm geçenlerde. Biliyorum çok saçma gelecek beni bilen bilir, ben çocuksu zamanlarda da insanları düşünürdüm. Hayatta mutsuz kaldığım ya da içime kapandığım zamanlarda da. Ama bu sefer mutsuzluktan değil kendimi dünyadan soyutladığım için... Dedim ya insanları düşündüm yeniden . Ne kadar çok çeşit bizden var değil mi? Pardon, biz mi dedim? Biz diye bir kavram birazdan anlatacaklarıma ters de. Bir çok insan var hayatta ve orta okuldan beri aklımıza sokulan cümle ''Yer yüzünde kaç milyon insan varsa o kadar çok farklı kişilik vardır.'' diye. Ne kadarı doğru diye yargılamaya gerek bile duymadım bu zamana kadar. Belki çok fazla kafamıza engaje edildiğindendir ya da ben kendimi o kadar inandırmışımdır diye hep bu sözün doğruluğuna inandım.

Sokağa cıktığımda kendi insanlarımı görünce kanım daha sıcak akıyor, yurtdışında okuyan biri olarak, kendimi altın kafeste iken değil de kendi memleketimde bulunca daha bir gercekci bakıyorum dünyaya. Birçok yüz görüyorum dolaşırken. Birçok sesler işitiyorum. Hepsi farklı şeylerden bahsediyor , tektük aynı konu ama farklı bir olay. Tabiki de normali bu .Ama çoğundaki dert aynı, hepsindeki yüz çizgileri aynı yoldan geçiyor bir bakıma. Mutsuzluk var insanların genelinde. Biri ÖSS'den mağdur olmanın verdiği aile sorumlulugundan diğeri yine ÖSS'nin verdiği bunalımdan sikayetçi. Hani az önce demiştim ya konuştukları farklı ama dertleri aynı diye...Ya da kimisi kız arkadaşı olmadığından yakınıyor diğeri ise kız arkadaşından ayrıldıgından. Sonuçta ikisininde kız arkdaşı yok ama dertleri farklı. Yüzümü başka bir yere çevirdiğimde eve ekmek götüremediği için kendini kıraathanede arkadaşları ile dertleşmeye bırakan amcam ile iş bulamadığı için kendine bir gelecek kuramayan bir abimin dertlice bakan o kısık gözlerinde buluyorum kendimi. Demedim mi size biz faklıyız diye? Konu aynı olsun dert aynı olsun birseyler elbetteki bizi biz yapan bir değer taşıyor.

Ben saçlarımı uzun severken bir başkası dökülmesin diye hep kısa tutuyor. Ona göre bir şekil veriyor ve ona gore bir tarz yaratıyor. Kısaca kendi tarzını ortaya cıkartıyor.

Peki ya düşüncelerimiz? Kimi kendini savunacak bir düşünce ararken diyeri ise kendine pay sağlayacak bir düşünce içerisine giriyor. Kaderlerini bu fikirler üzerine kuruyorlar. Yanılıyorlar mı bilinmez ama doğru olduguda pek söylenemez. Tek bir fikir çıkması mümkün değil elbet ama bütünlüğü sağlayamazsan ne anlamı var onca soru işaretinin kafalarımızda...Aşk olsun hayat mücadelesi olsun her konunun kendi içinde kendi özünde farklı bir anlatımı var . Bu sebebtendir ki sormayın aşk nedir diye.Aşkın sana göre doğrusu neden bana yanlış gelmesin ki?

 
Toplam blog
: 6
: 938
Kayıt tarihi
: 23.08.08
 
 

Eastern Mediterranean University Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisiyim. Spor, internet, felsefe ve..