Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '15

 
Kategori
Güncel
 

İçimizdeki Pravdalar!...

İçimizdeki Pravdalar!...
 

internetten alınmıştır


Pravda, komünist Rusya'nın oluşumundan başlayarak yıkılışına kadar, marksist-leninst ideolojinin günlük yayını olmuş bir gazeteydi. Çarlık döneminde Viyana'da basılıyor ve Rusya'da gizlice dağıtılıyordu...SSCB'nin kurulmasından sonra da bu devletin resmi sesi haline gelmişti.

Pravda'nın en ünlü yanı, yalanlarıydı... Dünyada ve SSCB'de olup biten her şey Komünist ideolojiye uydurulmak durumunda olduğu için, dış haberler sansürlenir ya da tamamen saptırılırdı... Pravda, komünist SSCB'nin sesi olarak doksanlı yıllara kadar yaşadı... SSCB'nin dağılmasından sonra, resmi hüviyetini kaybederek günlük gazete olarak yayınlanmaya devam ediyor.

SSCB'nin komünist ideolojiyi Türkiye gibi çevre ülkelere de "ihraç" etme derdinde olduğunu biliyoruz. Bu cümleden olarak Türkiyede, özellikle 1960 sonrası çok ileri komünist faaliyetler yürütüldü... Üniversiteler başta olmak üzere, komünizm Rusya destekli olarak Türkiye gençliğini zehirlemek için çalıştı.

Türkiye'nin "anarşi yıllarını" bizim gibi yaşı elliyi aşmış herkes iyi bilir... Ülkenin nasıl bir sağ-sol çatışması içerisinde türbülansa sokulduğunu, her alanda giderek artan istikrarsızlığın sonuçta darbelerle nihayet bulduğunu biliyoruz. Şükür ki Türkiye bugün bu badireleri atlatmıştır.

Ancak, dışardaki Pravda'dan daha keskin olmak üzere "İçimizdeki Pravda"lar yayınlarını ve ihanete varan fitnelerini sürdürüyorlar. Bunlar, güya gazecilik yapıyormuş maskesiyle böyle zor bir zamanda devletin sırlarını ifşa ediyor, dışardaki efendilerine malzeme sunuyorlar.

Bunların yaptığının gazetecilikle bir ilgisi olmadığını herkes biliyor... Zaten, bu ülkede gerçek gazetecilik adına çalışan insan bulmak zordur. Bugün kendi ideolojik saplantılarına uymadığı için Hükumete karşı olanlar, geçmişte her türlü siyasi angajmanlara uymuş, en küçük menfaatleri adına mesleki ahlaklarını satmış insanlardır.

CHP Tek Particiliğinin zulmüne dair hangi gazete ve gazeteci bir haber yapmış da tarihi geçmiştir, bilen var mı?.. Ya 28 Şubat gazeteciliği!!!... Devletin vatandaşına her türlü baskı ve zülmü reva gördüğü zaman o devletin uşaklığını yapanlar, şimdi Pravda ağzıyla kendi Devletini dışardaki akbabalara gammazlıyor.

MİT Tırları meselesi böyle bir meseleydi...Asıl gazetecilik yapılması gereken yerlerde patrona "sadakat" gösteren sözde gazeteciler, Türkiyenin istihbari çalışmalarını ifşa ederek, dışardaki gerçek patronlarına yaranmak istediler, kendi ülkelerine ihanet pahasına...

Adını, devletin adından alan bir gazete olan Cumhuriyet, bugün (09,12,215) de böyle bir haber yapmış... Manşetten verdiği habere bakınca ilk izlenim şu oluyor: Güney Koreli bir fırma bomba üretiyor ve Türkiyeli ortağı ile birlikte DAEŞ'e bu bombaları satıyor!!!

Tam da Putin için hazırlanmış bir haber... Putin hemen bugün bu manşeti Türkiye aleyhine, uluslararası araneya sunarsa niye şaşalım!!

Oysa, haberin içeriğinde söz konusu bombalar, polisin gösteri ve terör olaylarında kullandığı "gaz" bombaları olduğunu anlıyorsunuz... Gazete, lafı evirip çeviriyor, bu biber gazı bombalarını el bombası yapıyor, ardından da bir şekilde Cumhurbaşkanı ve onun ailesiyle ilişkilendirmek için bin takla atıyor!... İşte, bunların yaptığı gazetecilik(!) bu oluyor... Pravda bile bu kadarına cesaret edemez belki de...

Türkiye, içerdeki "muhalefeti" dışardaki muhalefetten çok daha keskin bir ülkedir... Bu muhalefet mevcut hükumete muhalif değildir sadece, tüm ülkeye ve ülke insanına muhalefettir... Bunlar, ağababaları İnönü'nün "Halk sizin düşmanınızdır" buyruğuyla hareket ederler.

Bu nedenle de çoğu zaman kendi yaşadıkları ülkeye ve ülke insanına "haince duruş" sergilerler... Bunu da, güya özgürlük, gazetecilik, demokrasi gibi Batılı efendilerinin onlara öğrettiği cafcaflı kelimeler ardına gizlemeye çalışırlar.

Dışardan ateş çemberiyle kuşatılmak istendiğmiz şu günlerde, içerdeki ihanet odakları da fitne ateşini körüklemeye devam ediyor. Ama, artık bu millet her şeyi ayan beyan görüyor, izliyor ve karanını ona göre veriyor...

Oynanan "ihanetin son perdesi" dir...Oynasınlar bakalım!

Elbette son oyunu daima İlahi İrade oynar!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..