İçimizdeki Şeytanlar Yüzünden

Biz kadınlar çok kalabalık bir koloniyle sıkı fıkı sürdürürüz yaşantımızı. Sakin bir hayata olan özlemimizi sürekli dile getiriyor olsak da yok yok biz heyecanı, entrikayı coşkuyu severiz.

Aklımızı karıştırmayı, dedikodu yapmayı, uzun, kısa, maraton hiç fark etmez, mesafe kaygımız olmadan hedefe kilitlenip var gücümüzle koşmayı, daha doğrusu, yarışmayı severiz. Tek kaygımız, kazanmak üzerinedir, ne yapar eder içine girdiğimiz yarışları mutlaka kazanırız. Hani, kaybetme olasılığı olanlarda ise karizmayı çizdirmemek adına en yerinde mazereti devreye sokar, en kısa yoldan da çabucak kıvırırız. Pratik zekâmız bu tür işler için bulunmaz nimettir.

Erkekler bizim öğrenim hayatımızın en yüksek çıtasını oluşturur. Onlar üzerinden veririz yüksek tezimizi. Her kadın kendi bakış açısına göre, elinin altındaki örneğe göre madde madde listeler karakteristik zorlukları bir nevi test uygular, hazırlandığı sınavı en iyi dereceyle bitirmeden de konuyu kapatmaz.

Hemen hemen her konuda erkeklerle boy ölçüşebilir kadınlar. Her işe korkusuzca bulaşabilir kadınlar, ya tek başına yâda aklı sayesinde sonunda mutlaka başarır. Kendi beden gücü yetmezse şayet devreye zekâsını sokar, aklına koyduğunu yapmak için her yol mubahtır (!) çaktırmadan erkekleri bir güzel işin içine çekmeye kadar gider, velhasıl neticeye göğsünü gere gere ulaşır.

Tutumludur kadınlar erkeklere nazaran, eskiyeni, yenisini, fazlasını sahiplenir ve benimser gözden çıkartmak en son düşündüğü şeydir, her şeyi yedeklemeyi sever. Buna açgözlülük de diyebiliriz aslında. Eskidi atayım, bıktım değişeyim demez, yenisini de alır kullanır, eskisine de kıymet verir! İster canlı, ister cansız olsun,  kadın için fark etmez, bir kadın bunun işi bitti buraya kadar demeden kullanıma müsaittir elinin altında ki her neyse. Hayatındaki her şeyin uzun kullanım ömrü vardır. Garanticidir yani, hem de en az erkekler kadar garanticidir.

Anaçlığından dolayı kucak açar cinsiyet ayrımı yapmadan. Yaşlı genç fark etmez, sevgisini sakınmaz çünkü kadın denilen bu şahane varlığın sevgisi hiç bitmez. Rusya’nın doğalgazı biter, Alaska’nın buzu biter de, Himalaya’nın tuzu biter de,  bu kadın cinsinin sevgi kaynağı hiç bitmez. Rezervleri dünyanın sonunu getirecek kadar sınırsızdır yani.

Kendindeki potansiyeli bilen kadın hedef tutturma konusunda nokta atışı yapar mesela. Ağ atıp sürümden kazanmak yerine, olta işi temiz iş yapar. Kusursuz olanı bulmak ister bu aslında biraz zordur çünkü her şeye bir kulp takmak gibi anlamsız huyları vardır. Didik didik edip cılkını çıkartırlar neye el atarlarsa.

Bunun için kusursuz olan için avlanırken kısmetine düşenleri biriktirir en iyisini en özelini buluncaya kadar mücadelesine devam ederler. Kadınlar yeryüzündeki en iyi avcılardır örneğin. Mevsimi ne olursa olsun, elleri boş gelmezler çıktıkları avdan, hele kafalarına koyup safariye çıkmışlarsa ganimetle dönerler yuvaya.

Erkekleri şaşırtmayı severler çünkü içlerindeki şeytanlar öyle komut verirler, karşılarındaki rakiplerini sürekli eğitimden geçirirler onları zorlamaktan çok keyif alırlar. Sadist olmak erkeğin burnundan fitil fitil getirmek gibi eğilim gösterirler. Zavallı erkekler bazen acınacak hale gelmiyor değiller hani. Tam kimyasını çözecekken hayatlarına giren kadınların, ah bu bizim cins yok mu içlerindeki şeytanları yine salarlar meydanlara. Tarih sayfalarındaki meydan muhabereleri nedir ki yeryüzündeki en kanlı en çetin savaşın startını kadınlar verirler, peki hedef sizce şaşar mı, aşk olsun hedef şaşar mı hedef kaçar mı, sonuç başarı olacak  illaki başarı yani.

Akıllı erkekler hayatlarındaki kadınları bir başka kadınla mukayese etmezler, hele herhangi bir kadını övmek gibi örneklemek gibi bir hatanın içine hiç düşmezler, yani düşmesinler bence de. Burunlarından fitil fitil gelir er geç.  Akıllı bir kadın “bence bizimkilerin hepsi akıllı” sadece zamanını beklerler, hücuma geçmek için en doğru zamanı kollarlar. Şu dünya var olduğundan beri her iki cinsin eşit olup olmadığı konuşulur, tartışılır ya ve bir türlü kim birinci, kim ikinci tespit edilemez ya, araya giren fikir beyan eden uzmanlarına rağmen. Kanımca bizim kadınlar, erkeklerle aldatma konusunda eşitler, fifti  fifti yani. Erkekler sabırsız hemen atlıyorlar akıllarına gelene, kadınlar ise yedekleyerek garantiye alarak alıyorlar intikamını.

 Çünkü bütün erkeklerin şifreleri kadınlar tarafından çözüldü. Belden aşağılarının önceliği, beyin dalgalarını bozuyor, beyni tekleyen erkeklerin de gidecekleri istikametleri, öncelikleri zaten belli. Bu istatistiğe göre erkeklerin kimyası çözüldü demektir. Kadınlarınkiyle ilgilide bu kadar done var, çok rica ediyorum kalanını da bu doneler eşliğinde erkekler çözsün. Bu kadar da kıyağımız olsun şu hayatı paylaştıklarımıza öyle değil mi?