Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İçimizden birileri kayboluyor

İçimizden birileri kayboluyor
 

merhabalar...

İnsan, doğası gereği kazandığı zaman sevinir. Onun içinde her zaman kazanmayı ister. Arada bir kaybettiğinde ise üzülür.

İşte, kimisi maaşa bir gün kala üç ekmek parasını kaybederse üzülür. Kimileri de cins kedisinin yada köpeğinin kaybolmasına...Hatta bunlardan bazıları hızlarını alamaz. Gazetelere, TV'lere aranıyor ilanı bile verirler. Üstelik bulana ödül verileceği dahi açıklanır. Hayvan sevmeye karşımıyız?..Kesinlikle hayır!..Ama buradan bir yere ulaşmaya çalıştığımızda bir gerçek...

Mehmet Ekinci..adını hiç duydunuz mu? Mutlaka, ülkemizde Mehmet Ekinci adında binlerce insan vardır. Ama benim bahsettiğim Mehmet Ekinci'nin farklı özellikleri ve durumları var.

Bir kere bu Mehmet Ekinci, Isparta ili Keçiborlu doğumludur. Evli ve iki çocuk babasıdır. Uzun yıllar Çocuk Esirgeme Kurumu'nda çalışmış, bu kurumda müdürlük yapmıştır. En son Isparta Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan Gaziantep'e tayin olmuş ve kısa bir süre sonra da kaybolmuştur.

Yanlış anlamadınız. Emeklilik süresini doldurmuş, 47-48 yaşlarında ki bir insan birden ortadan kaybolmuş ve aradan geçen 8 yıl gibi bir süredir de ne ölüsü, ne dirisi bulunamamıştır.

Mehmet abi, çok okuyan ve araştıran kişiliğiyle daha çok "sol" perspektifte olan bir insandı. Aynı zamanda da dindar birisiydi. Yobaz dincilere karşı her zaman tepkisini koyar ve doğruları birinci başvuru kaynağından, Kur'anı Kerim'e göre açıklamaya çalışırdı.

Duyumlarımıza göre 8 yıl önce yeni görevi için gittiği Antep'te, cuma namazı için bir camiye gider. Cami da vaaz veren hocayı dinlerken, bir yerde yanlış geçen bir cümle için ayağa kalkar ve "Hoca Efendi, insanları yanıltmaya hakkınız yok. Sizin anlattığnız olay Kur'anda farklı anlatılıyor." diyerek, ilgili bölümle ilgili kısa bir tartışmaya girer. (Aradan uzun zaman geçtiği için, yapılan konuşmayı tam hatırlayamadığım için, burada yazmıyorum. Kimseyi yanıltmak istemem.)

Cami eşrafının da araya katılmasıyla, tartışma tatlıya bağlanır. Hatta namazdan sonrada bir süre sohbet ederler ve Mehmet abi oradan ayrılır. İşte o günden sonrada bir dahada gören olmaz.

Yine büyük olasalıkla aynı gün olduğunu sandığımız bir telefon konuşması olmuştur. Aynı gün saat 15.00 sularında Keçiborlu'dan bir arkadaşı arayarak, "Bana Mersin'daki Süleyman arkadaşın telefonunu buluver. Ben seni 1 saat sonra ararım." demiş ve bir daha aramamış. Bilinen son ilşkiler bunlar..Ondan sonrası büyük bir boşluk.


Düşünebiliyor musunuz...koskoca bir insan birden yok oluveriyor. Onca yıla rağmen ölüsüne veya dirisine ulaşılamıyor.

Geçen gün bir haber programında, yeni vekillerden birisinin, "Yeni hükümette, kayıp kişilerin bulunması için, bir komisyon kurulmasına çalışacağım." biçiminde sözleri kulağıma ilişiverdi.

Haber, çabucak geçtiği için detaylarını ve yeni vekilin adını kaçırdım. Gazetelerde ve internette bu haberle ilgili bir bilgiye maalesef ulaşamadım. TV'de böyle bir haber geçtiğine göre; geride Mehmet abi gibi kaybolan insan sayısı oldukça fazla olmalı.

Buradan önce hükümete, sonrada kamuoyuna seslenmek istiyorum.

"Lütfen kayıplar konusunda duyarlılığımızı ortaya koyalım!.."
"Mehmet abi ve Mehmet abi gibilerin bıraktığı acı boşluğu tamamlama çabasında olalım!."

Saygılarımla..

 
Toplam blog
: 15
: 1481
Kayıt tarihi
: 19.05.07
 
 

Merhabalar. Uzun yıllardır ailemle birlikte İstanbul'da yaşıyorum. Bir süre özel sektörde çalıştım. ..