- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 516
İçindeki çocuk bahçesi

içimdeki çocuk bahçesi
Baktığım aynada gördüğüm, ruhumu varlığına savuran ve uzun bir süredir varoluşunda yaşadığım koskocaman boşluğum. Huzur bulduğum yer. Varlığım. Bedenim. Uçuşan balıkların ürkek titremeleri kırılganlığında. Huzur bulduğum yer burası, yağmurdan ve sahil kokusunda.
Yapraklarının dağılması ruhundaki derin yara izlerinden… Korkma. Her tarafta adım adım yaklaşan korku sen istersen dudaklarında mavi ıhlamur tadı. Bu senin dünyan, şekillendir ya da yok et. Ama lütfen korkma.
Yaşadığın acının nedeninin biliyorum. Sessizce toprağa sakladığın dönülmezlerin. Kimse görmeden baktığın güçsüzlüğün. Annenin cebinde sakladığın korkusuzluğun.
Lütfen korkma. Birazdan başlar yağmur. Lütfen ağlama.
Kaybettiğini biliyorum. Kendini sakladığın oyuncak kutun yok. İçindeki çocuk bahçesi gittikçe küçülüyor. Nerden geldiğinin önemi yok, nereye gittiğinin de. Dönüp dolaşıp tekrar aynı yola çıkmanın verdiği acıyı da biliyorum. Boynundaki kocaman kırmızı atkının seni ayakta tuttuğunu.
Yaşam sesi kesilmiş ve unutulmuş zamanlar bütünü. Hayat ise içindeki küçük kalabalığın. Kaybolmamaya çalış lütfen, lütfen ağlama, birazdan başlayacak yağmur.
Artık uyanmalısın, günün ilk yağmuruna açmalısın gözlerini. Dikkatli bak, çocuk bahçesinde koşan sensin. Rüzgarda uçuşan kuru yapraklar benim. Korkmadığını biliyorum. Cesur olduğunu biliyorum. Elinden tuttuğun küçük umutların. Elinden tuttuğun benim elim. Bu gökyüzü bizim değil belki ama bu çocuk bahçesinde koşacak kadar kocaman hayallerin.
Günün ilk yağmuruna açtığın gözlerin çoktan ulaştı derinliğime. Bana verdiğin şey içindeki çocuk bahçesinde, salıncağın kenarında diz çökmüş, dudaklarını uzatmış, kırmızı atkısı yere düşmüş, salıncağın kenarında kaybolmuş çocuğun yüzünü gülümseten kocaman bir tebessüm.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
