Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '08

 
Kategori
Turizm
 

İçinden deniz geçen tek şehir...

İçinden deniz geçen tek şehir...
 

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği ;acenta sahipleri ve üst düzey yöneticilerini bir araya getirmek için geçtiğimiz cumartesi ‘’Adalar Turu’’organize etti.

Uzun zamandır ben de gitmemiştim, bu gezi iyi oldu. Organizasyon için Turyol’un teknelerinden bir kaçı kiralanmış. Tekne cumartesi günü Kara köy iskelesinden , sabah saat 09:00 da hareket etti. Şansımıza da hava nefisti ve bu tempoya, bu gezi çok iyi geldi. Katılım bir hayli fazlaydı. Birliğin amacı;yoğun iş temposundan bir araya gelemeyen bizleri bir araya toplamak ve güzel bir gün geçirmemizi sağlamaktı. Neyse tekne hareket ettikten sonra ;kahvaltı servisi başladı. Görevli arkadaşlar, sıcacık poğaça ve çay servisi yaptılar.

Güzel bir sabah, güzel bir hava ve bize eşlik eden yol arkadaşlarımız ‘’martılar’’ vardı. İnanılmaz mutlu ve şendim. Yaklaşık 1 saat süren keyifli bu yolculuktan sonra Ada’ya vardık...

Bir de ne görelim ;kıyıdan keman ve pan fülüt sesleri geliyor ve Belediye yetkilisi ile birlikte bir sürü insan ellerinde kokteyller bizleri bekliyordu. Neyse bu tanışma, kaynaşma ve mini kokteylden sonra Ada turumuza başladık.

Önce edrafı biraz gezdik, ardından da bizim için hazırlanmış faytonlara binip Adanın her tarafını dolaştık. Kendimi bir ‘’prenses’’ gibi hissettim ve düşlere daldım. Faytonlar Aya Yor’gi ye kadar çıkamıyorlar. Çünkü o rampa çok dik ve hayvanların çıkması mümkün değil. Bu yüzden belli bir yere kadar gidiyor ve orada bırakıyorlar. Kalan kısmı maalesef yürüyerek çıkmak zorundasınız... Aya Yorgi tüm Adaları kuş bakışı izleyebileceğiniz bir tepede yer alıyor. Muhteşem bir manzarası var. Burada bol bol resim çekebilirsiniz. Ayrıca bahçesinde bir de kilisesi ve çay bahçesi var. Neyse burada 1 saat kadar kaldık. Fotoğraf çekildik, kiliseyi gezdik, çay içtik ve dönüşe geçtik. Çünkü öğlen olmuştu ve yemek saati gelmişti.

Deniz kıyısında bir restoran da yerlerimiz ayrılmıştı.Hava çok güzel olduğu için masalar dışarıya hazırlanmıştı.Restoran çok çıktı.Özellikle klasik müziklerin bizim için seçildiği belliydi. Burada da kokteyl esnasında doyamadığımız, yarım kalan , çello ve fülüt devam etti. Fülüt ve Çello en sevdiğim enstrümanlardandır... Balıklar taze ve nefisti.Bol bol sohbet ettik, içtik , eğlendik.

Günün tadı damağımızda kalmıştı...

Akşam üstü altı gibi yine teknelere binip , her ne kadar canımız ayrılmak istemese de, yola çıktık...

Gelirken kılavuzluk eden yol arkadaşlarımız olan, ’’martılar’’ gitmiş yerine yeni yol arkadaşlarımız ‘’yunuslar’’gelmişti. Şehirin ortasında deniz, denizin ortasında bir tekne de biz... Güneşin batışı ve teknelerle yarışan ‘’yunuslar’’tam bir görsel şölendi.. Bu görsel şölene herkes bir gün ve hatta zaman kaybetmeden , mutlak katılmalı. Madem bu şehirde yaşayan ayrıcalıklı insanlardansınız, o halde hakkını verin bu şehrin.

Gezin, keşfedin. İnanın kaybolursunuz.

Ama yaşamazsanız bu şehri çok şey kaçırmış olursunuz, çok...!

 
Toplam blog
: 147
: 1030
Kayıt tarihi
: 01.07.07
 
 

14/02/1973 İstanbul doğumluyum.İstanbul Üniversitesi Turizm İşletme mezunuyum.İngiltere ye gittiğim ..