Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '13

 
Kategori
Güncel
 

İçkinin millisi...

İçkinin millisi...
 

 

Başbakana göre milli içkimiz “ayran”mış…

Sanırım başbakan, içeceklerle “içki”yi karıştırmış olmalıdır…

İçki dendiği zaman halk dilinde alkollü içkiler akla gelir…

İçecek dendiği zaman da alkolsüzler akla gelir…

Birine “içki içiyor musunuz” siye sorduğunuz zaman akla alkollü içkiler gelir…

Su, ayran, meyve suyu, şerbet, limonata, gazlı içecekler adı üzerinde içecektir…

Su, tüm canlılar için hayati önem taşıyan bir içecektir…

Türklerin bunun yanında tarihi süreç içinde en çok içtikleri içecek “kımız”dır. Kımız at sütüdür ve mayalanması sürecinde de içinde az da olsa alkol oluşur… Bunun yanında, Başbakanın belirttiği gibi en önemli içeceklerimizden birisi de ayrandır…

İçkinin değil, içeceğin millisini ayran olarak kabul edebiliriz…

İçkinin millisini de herkes biliyor… Aslan sütü dediğimiz sulu ve susuz içilen “rakı” bizim milli içkimizdir… Yunanlıların milli içkisi “uzo” neyse bizim rakımız da odur…

Ülkemizde sanıldığı gibi alkollü içki tüketimi fazla değildir…

Ülkemizde kişi başına yılda 12 litre bira tüketilirken bu rakam Almanya’da 123 litre, Çeklerde 173 litredir…

Biranın ana vatanı da sanıldığı gibi Almanya değil, Anadolu’dur… Mezopotamya ve Eski Mısır biranın ana vatanıdır…

Ülkemizde bira en çok Marmara, Akdeniz ve Ege bölgelerinde içilmektedir…

Ülkemiz alkollü içki tüketiminde Dünya’da 147. sırada bulunmaktadır… Dünya’da en az içki içilen ülkeler ise Afganistan, Yemen, Somali, Bangladeş’tir…

Ulusal- milli- içkimiz rakıdır… Süreç içinde de bir rakı kültürü oluşmuştur… Adabına kuralına göre içildiği, kimseye zarar verilmediği süreçte kimse kimsenin ne içtiğine karışamaz… Ben içmiyorum, başkası da içmesin diyemez… İçki fiyatlarına içilmeyecek hale getirmek için durmadan zam yapmak, kaçak içkilerin, sahte üretimlerin artmasına ve ülkemize gelen turist sayısının da azalmasına yönelik bir davranış olur…

Ne diyelim kimse "ayranım ekşi" demiyor...

Yazımı bir fıkra ile bitirmek istiyorum…

İmamın biri camide vazederken, içkinin zararlarından bahsetmek için bir örnek verir…

“Eşeğin önüne iki kova koysak… Biri su dolu olsa, biri de rakı dolu olsa"… Eşek hangisini içer diye cemaate sorar ve cevabını da kendisi verir…" Elbette su dolu kovayı içer" der.  Bunun sebebini de cemaate sorar…

Cemaatten biri hemen söz alır ve: “Eşekliğinden hocam eşekliğinden” der…

  

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..