İçsel zarafet

“ İçi güzel olmayanın dışı güzel olsa ne olur? ”

“ Dış güzellik geçicidir, önemli olan iç güzelliği… ”

“Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter; zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter… ”

 Bu anlama gelen, örneklerini çoğaltabileceğimiz birçok kelâm işitmişsinizdir. Gelenekte söylenmiş bu tür sözlerin bir değeri veyahut günümüze taşıdığı bir tecrübe var ki halen etki mekanizması yüksek.

 Hepimizin zihninde soyut veya somut bir klişe olmuş fiziksel güzellik anlayışı bulunur. Sarışın ve mavi gözlü olanlar genellikle bu dışsal savaşta galip olanlardır. Tabiî bu göreli bir kavramdır. Tartışmaya açık… Neyse asıl konumuz bu değil. Naçizane bendeniz de pek ilgilenmem bu dışsal mevzu’ ile…

Peki ya bahsi geçen şu iç zarafeti nasıl bir şeydir?

-Benim muazzam bir midem var, inanır mısınız değme kebapları bir saat dedirtmeden sindirir…

- Ayol senin miden iyiyse benim de akciğerlerim içinde hiçbir şey tutmaz.. Ne aldıysa verir, çok paylaşımcıdır…

-Ne varsa karaciğerde var şekerim. Bak yüzüme iyi çalıştığı nasıl da belli,  nur akıyor nur …

:):):)

 Tabiî ki kastım bu tarz bir iç zarafeti değil. Biraz tebessüm edelim istedim. İç güzelliğin merkezi olan tek bir organımız var.Kalbimiz… Kalp maddi görevini yerine getirirken, maneviyatı da akıllara zarar bir yapıdadır. İçinde bir çok duygu barındırır. “Aşk”ı kalp ile tadarsınız. “Aşk” ki zaten içsel zarafetin bazen başlangıcı bazense doruk noktasıdır. Ruhun nefes alıp verişidir adeta. İçiniz de bu duyguyla gül bahçelerine dönüşür. Artık kin, nefret, öfke gibi kötü tabiatlı duygular birer saman alevi oluverir. Zati belli değil midir aşığını yanında hisseden maşuğun içsel zarafeti yüzüne vurur, cemalinden nur akar da dili lâl olur, yüreği hamuş olur. Vuslata erişemeyen maşuk ise her saniye içten içe erir, kahrolur. İçsel zarafeti bulmak ve onu kazanmak uzun bir tecrübe yolculuğuna çıkmak gibidir. Bu yolculukta yanınıza aldığınız ne varsa birer birer atarsınız. Gözler arzu tozundan temizlenir ve artık hissedebilmek için değişik bir kalbe, görmek için değişik bir göze sahip olursunuz. Her şey aynı kalır, sen değişirsin, dünya değişir. Olumsuzluklar yok olur da başka bir boyutun kapılarını aşındırmaya başlarsınız.

Kendinize içinde eşref-i mahlukat oluşun bilinci, okuma hevesi, buna bağlı yalın ve duru fikirler, paylaşma zihniyeti ve zarurî sevgi olan bir içsel zarafet formülü yazın. Yolculuğunuzda rotanız olsun.

Zâtınıza iyi davranın…