Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '12

 
Kategori
Siyaset
 

İdama karşıyım

İdama karşıyım
 

Birilerinin (!) AB’ye alacağız veya gireceğiz sözleriyle bir tuzağa düşüldü ve idam kaldırıldı.

İdamın kaldırılmacası konusunda da Türk Milleti aldatıldı. Yani bu konuda yalan söylediler. Bu yalan yalnızca yalanla kalmayıp iftiraya, gıybete, çelişkiye, fitneye, hakarete dönüştü. Neredeyse millet birbirine girecekti.

Yalan; insana, Müslüman’a, Türk’e yakışır mı?

Bunun cevabını âyetlerde ve hadislerde bulabilirsiniz.

Türk Milleti hakikatten çok iyi niyetli, sağduyulu, merhametli, yardımsever, cömert, insancıldır. Bu özellikleri ne yazık ki, yine suistimâl edilmiştir. Fakat hakikati de her an görebilir.

Türk Milleti; senelerdir yücelsel, dinsel, insansal, bilgisel, bilimsel, evrensel konuların arkasına sığınıcılar tarafından aldatılmıştır, aldanmıştır, aldanıyor. Fakat daha aldanacak mı?

Aldanmaması için doğru bilgiye, doğru Türkçe’ye ihtiyacı vardır.

İdam cezasını kim kaldırdı?

Bu sorunun doğru cevabını kim ve kaç kişi biliyor?

Bu sorunun doğru cevabını kim verebilir?

Peki, bu sorunun muhatabı kişiler; bunun doğru cevabını millete niçin vermediler, veremediler?

Bunun cevabı delilleriyle var mıydı, yok muydu?

Delil vardı. Hem de imzalı; yani muhataplarının imzasıyla. Fakat millete erişmedi, erişemedi. Demek ki bir iletişim kopukluğu vardı. Şimdi bunda da bir hayır vardır, demekten başka çaremiz yok. İnşaallah, millet artık doğruları kavrayacaktır.

Bazı kişiler kolay olduğu için; yalana, sahteye, beleşe, leşe, gıybete, dedikoduya, inada, cahilliğe, kötü sözcelere, kötü görüşlere daha çok ilgi duyuyor.

Doğru kişilere, doğru şeylere karşı ise; önyargılı, zancı, kuşkucu, duyarsız, ilgisiz, anlayışsız, algılayışsız, tembel, sağır, kör, dilsiz, duygusuz, düşüncesiz, sevgisiz, saygısız oluyor. Neden?

Çünkü bunlar; onlar için gerekli, yararlı, uyarıcıdır. Salt ideoloji, salt çıkarcı olduklarından ötürü kendilerine neyin yararlı, gerekli olduğunu bilmiyorlar. Gerçi geçerli ve haklı gerekçeleri de vardır.

Doğruyu öğrenmek ve bilmek zahmetine de girmiyorlar ya da doğru bilgiye erişemiyorlar.

Fakat bazılarının aldanmak veya aldatmak gibi alışkanlığı olabilir. Bu durumda doğrular onları alâkadar etmez.

İdam konusunun muhatapları; Sayın Devlet Bahçeli (en çok suçlu durumda gözükmüştü, tepki almıştı), Sayın Mesut Yılmaz, (Sayın Bülent Ecevit vefat etti) Fakat Sayın Bülent Ecevit’in eşi ve partililer, Sayın Tansu Çiller, zamanın bakanları, Sayın R. Tayyip Erdoğan ve bakanları doğru cevabı delilleriyle millete sunabilirler, eğer bir sakınca görmüyorlarsa, cesaretleri varsa.

Bu yalan ortaya artık çıksın, bakın kaç yatsı geçti, değil mi?

Birileri çok insancıl oldukları için idamı kaldırmak istediler, kaldırdılar.

İdama karşıyım.

Çünkü eğer bir yanlışlık sonucu birini idam etmişseniz, yanlışlığı düzeltemezsiniz. Vicdanları yaralamış olursunuz. Sakın yanlış anlamayın adı Vicdan olucu vicdansızları değil, adı Adalet olucu adaletsizleri değil. Ayrıca çokça bir adaletsizlik, bir haksızlık yapmış olursunuz.

Bu konuda kişi; iftiraya uğrayabilir, bir tuzağa düşebilir; yalancı şahidler ve sahte delillerle cezaya çarptırılabilir, birçok şerefsizler tarafından. Böyle şerefsizler olmuş, oldu, oluyor, olacaktır.

Yanlışlıkla tutuklu kişiler için de aynı şeyler söz konusudur; uğradığı her türlü zararı bir daha karşılayamazsınız.

Ben idama karşıyım, fakat idam olacak veya idama sebep olacak kişi de; idama karşı olmalıdır. Yani idam edilecek derecede suçlar yapmamalıdır. Bir çözüm yolu budur.

İdama sebep suçlar; yücelsel (Türkiye Cumhuriyeti, Türk Milleti, Türk Önderleri (başta Atatürk), Türk Bayrağı, orman yangınları vb.), dinsel (Allah, Kur’an-ı Kerim vb.), insansal (canı, kanı, namusu, onuru, malı, nesli) konulardır.

Kim bile bile saydığım bu hayatsal değerlere karşı her ne bahane ile suç işlerse işlesin idamı veya en ağır cezayı, hatta Cehennem’i hak ediyordur. İnsan; insanlıktan çıkmadığı sürece haksız yere suç işlemez. Suça itici havadan sudan sebepleri kaldırmak gerekiyor.

Sen haksız yere gidip birini öldüreceksin, tecavüz edeceksin (bebe, çocuk, genç vb.), taciz edeceksin, malını telef edeceksin, çalacaksın, sonra da “İdam etmeyin!” diyeceksin, olur mu?

Kim “Olur!” derse kendi adına onaylasın; başkasının adına değil. Mağdur durumdakiler insan değil, sen insan olacaksın!!!

Sen böyle suçları işleyecek veya işleyicilere insancıl (!) davranıp “İdama karşıyım!” diyeceksin. Sen insan olacaksın!!!

El bebek, gül bebek deyip büyüteceğin veya büyüttüğün, gözünden bile sakındığın, senelerce okuttuğun çocuğuna birileri herhangi bir kötülük yapacak; sonra da bu kötü, suçlu kişiye “İnsan!” diyeceksin, insancıllık bu mu? Kişileri insancıllıktan çıkartmacaya açık kapı bırakmıyor musunuz, böylelikle? İnsanlar hak ve adaleti nerede arayacaklar?

Eğer o kadar samimice insansanız, insancılsanız aynı şeylerle siz muhatap olursanız aynı duyguda, aynı düşüncede, aynı arzuda, aynı görüşte olabilecek misiniz?

Siz bir haksızlıkla, bir belâyla karşı karşıya kaldığınızda feryat figan etmiyor musunuz, etmeyecek misiniz?

Eğer o kadar insancılsanız; bu tür suçları işlemiş veya işleyecek kişileri evinizde barındırabilirsiniz!!! Burada daha başka şey yazmak istemiyorum, şimdilik. Gerekiyorsa da başka zaman yazarım.

Samimi olunuz, insan olunuz; kime, niçin hizmet ettiğinizi fark ediniz. Bile bile kötülüğe, kötülere destek veriyorsanız; vazgeçiniz, bilmeden yapıyorsanız, kendinize geliniz.

İnsanlar; insanlıktan, insancıllıktan çıkmışsa her türlü suçu işlemeceye hazırdır. Hele yaptıkları suçlardan ötürü bir ceza görmeyeceklerse daha da azarlar.

Masum insanların değerlerini hiçe sayıcı sahte insanların, sahte insancılların başına gelsin, masum kişilere lâyık gördükleri şeyler; böylece nefslerini tatmin etmiş olurlar.

Kendilerini güvende görüp (bazı makam, koltuk sahipleri masa başında atıp tutmayıp) başkalarının canına, kanına, namusuna, onuruna, nesline, malına cömertlik ediciler; kendi sahip oldukları şeylere cömertlik yapsınlar da insanlıklarını, insancıllıklarını görelim. kendilerinin eşleri, çocukları, torunları vb. yok mu?

Bazı hizmetler göz boyamak içindir.

Paralelinde de başka işler yapılmaktadır.

Açık sözlü ve dürüst olalım. Kimsenin gözünü boyamak için veya birilerine yaranmak için yaptığımız veya sebep olduğumuz şeylerden kaçınalım.

Bir zaman gelir, salt ideolojimiz ve salt çıkarımız için yaptığımız veya sebep olduğumuz şeyler; bizi hakiki idamdan; yani Cehennem’den kurtaramaz. Yalancıların dikkatine!!!

İdama karşı olucular, samimiyetsizler idamlık suça teşvik etmesinler, suçlara ve suçlulara önleyici çareler bulsunlar. Fakat yapay çareler değil. Tavşana kaç, tazıya da koş örneği gibi bu olmaz. Sonra da timsah göz yaşları dökülmemelidir.

Bunu yapabilmek içinse; hakikatten insan, insancıl, adaletli, akıllı, mantıklı, şuurlu, imanlı, ahlâklı, haklı, bilgili, samimi, iyi niyetli olmacaları gerekiyor. Böyle birileri de var mı?

Ben Cehennem’e gitmeceye de karşıyım, fakat elimde mi ya da Cehennem’e gidip gitmemek sizin elinizde mi?

Bu yazıyı acaba kaç kişi okuyacak, kaç kişi doğru bilgiye erişecek? Acaba bir iletişim kopukluğu yaşayacak mı?

İdam kötü bir ceza türüdür, fakat birilerini evlerinde, otobüslerde, işyerlerinde yakmak veya evlerini, işyerlerini, otolarını yakmak da kötü bir eylemdir.

İdama karşıyım; fakat masum kişilerin yanlışlıkla veya kasıtlıca idam edilmecesine karşıyım; yani haksızlığa, adaletsizliğe karşıyım.

Ramazan Gülsen     

 
Toplam blog
: 205
: 266
Kayıt tarihi
: 10.06.12
 
 

Tekirdağ, 02.01.1961 doğumluyum. İstanbul'da yaşıyorum. Evli, 3 çocuk bâbâcânıyım. Türkçeci, muha..