Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

İdeolojik tercihlerin duygusal ön kabullerle yapılması maraz doğurur

İdeolojik tercihlerin duygusal ön kabullerle yapılması maraz doğurur
 


Milliyet eğitim uzmanlarından Abbas Güçlü Diyalog adlı köşesinde okumanın öneminden bahsediyor. Öyle ki yazısının başlığını bile okumak özgürlüktür diye koymuş.

Yazısının başlığının mefhumu muhalifinden şu sonucun ortaya çıktığı âşikar. Okumak özgürlükse okumamak esarettir…

Okumamak esarettir ancak fiziksel özgürlüğü kısıtlananlar bu esareti anında fark edebilecekken, kitap okumamaktan mütevellit ve ilkel içgüdülerden kaynaklanan zihinsel kısıtlılığı olanlar, fikri esaret hâllerini hemen fark edebilirler mi?

Asla !

Kolunuza takılacak olan kelepçe, daha kelepçe bileğinizi kavramadan, size doğru yöneltilmişken tarafınızca fark edilebilecekken, beyninize taktıkları kelepçeyi değil hemen fark etmek, hiçbir zaman fark edemeyebilirsiniz.

Beyniniz zehirlenmiş, özgürlüğünüz kısıtlanmıştır ki, panzehiriniz tektir; okumak!

Sizi fiziksel olarak esaret altına alan bileğinizdeki kelepçeyi, minik bir metal anahtar yardımıyla bertaraf edebilirsiniz. Zihinsel kısıtlılık ve fikri esaret doğuran kelepçeden kurtulmak ise o kadar kolay değildir. Yürek ister ve hepsinden öte özgüven ister.

Bunun için önce beyninizin esaret altında olduğunu fark etmeniz gerekir. Bu birinci evredir.

Bu birinci farkındalık sürecinden sonra ikinci evre gelir. Kabul evresi. Burası işin en zor kısmıdır.

Çünkü farkında olduğunuz her şeyi kabul edeceksinizdir diye bir kaide yoktur. Bir hasta tahlil neticeleri sonucunda kanser başlangıcı olduğunu fark edebilir. Ancak bu tedavi için başlı başına yetmeyecektir. Kendisine kondurması zor olsa da, kurtuluşu için hastalığı kabul etmesi gerekecektir.

İşbu sebeple, zihniniz esaret altındadır bunu fark etmişsinizdir ancak kabul de etmeniz gerekir. Kabul sürecinden sonra üçüncü evre olan çözüm evresi gelir.

Özgürlük okumaktıysa ve okumamak esarettiyse, esaretten kurtulmanın tek yolu vardır; okumak!

* Okumadan neyin doğru, neyin yanlış olduğu nasıl anlaşılacak ? İyi kime göre iyi, kötü kime göre kötü ? Taraf kime göre taraf ?...Gazete, dergi ve kitap tirajları 30 yıl öncesinin gerisinde. Nüfus ikiye katlandı ama okuyan azalıyor! Övünülecek bir durum mu bu! [1]

Ah Sn. Güçlü! , ne yazık ki kitap okumayan gençler neyin doğru neyin yanlış olduğunu çok iyi biliyorlar. Hem de ömrü hayatlarında iki satır yazı okumadan.

Bu şekilde üzerlerine gidilince de, canlarının istediği gazeteyi alıp lejandı görülecek şekilde otobüste, metroda arz-ı endam ediyorlar.

İdeolojik tercihlerin duygusal ön kabullerle şekillenmesinin yaratacağı marazı bilmeden…

Sabrın sonu ile


Bibliyografya:

[1] Milliyet, Abbas Güçlü, Diyalog Köşesi, 21 Eylül 2008
 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..