Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

İdil Biret ve ibret

7 Mart 2012 tarihli Habertürk Gazetesi'nden Özden Atik'in haberine göre, dünyaca ünlü piyanist İdil Biret’in 11 Temmuz 2009’da Topkapı Sarayı’nda verdiği açık hava konserini, 20 arkadaşıyla birlikte protesto eden eski Alperen Ocakları İstanbul Başkanı Mustafa Kayatuzu’nun İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davası karara bağlandı.

20 arkadaşıyla Topkapı Sarayı’nda şarap içilmesini protesto eden, Topkapı Sarayı’nın kapısına gelerek konser afişlerini yakan grup adına, "Şu kapıdan elinde şarap şişeleriyle giren hainleri gördük. Aklınızı başınıza alın demiyorum. O başınızı gövdenizden alırız diyoruz" diyen Kayatuzu, beraat etti. Hâkim Refik Özcan kararında, soruşturma ve kovuşturma aşamasında elde edilen delillere ve olaya ilişkin görüntülere göre sanığın eyleminin doğrudan şikâyetçiyi ya da belirli bir şahsı hedef almadığını ifade etti. Hâkim Özcan, sanığın kamuoyuna yönelik basın açıklaması şeklinde yer alan, şiddet ve saldırı içermeyen davranışlarının eleştiri hakkının kullanılması kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Sanığın eylemi doğrudan şikayetçiyi ya da belirli bir şahsı hedef almadığına” göre Alp Eren Ocakları, Topkapı’ya mehter marşı dinlemeye gelmiş olmalı. Ne de olsa bazı insanlar, bu memlekette Topkapı Sarayı’nın, Sultan Ahmet Camisi’nin ya da Mimar Sinan’ın kendi dedelerinin malı olduğunu düşünüyor! Her biri kendini 4. Murat sananlar, konser afişlerini yırtarken ya da “hain” diye damgaladıkları insanları tehdit ederken elbette, Topkapı Sarayı Müdürülüğünü, İstanbul Polis ve Jandarmasını da takmıyor, yalnızca İdil Biret’i değil, modern kültürü tehdit ediyor. İşte bunun için hakim, bir adım daha atıp,

İdil Biret’in Topkapı Sarayı’nda piyano konseri vererek Alp Eren Ocaklarını tahrik ettiğini söyleyebilirdi! Üstelik bu durum sayın başbakanın son günlerdeki millet söylemiyle de uyuşum içinde dile getirilebilirdi: “Milletemizle aynı yöne bakmayanlar (veya milletimizin kültürü dışında kültürlerle ilgilenenler), gayrımeşru sayılacaklardır.” El çabukluğuyla Alp Eren Ocaklarının tepkisi de “milletin tepkisi” biçiminde sunuldu mu, iş tadından yenmezdi. Nasıl olsa hukukun üstülüğünü bir kenara koyduk, insan hak ve özgürlüklerini “millet” ve “devlet” kavramları içinde yok ettik, nasıl olsa vicdan yerine cüzdanı egemen kıldık, takiyyeyi beceri ve başarı saydık, bu yolda yürüyebiliriz! Nasıl olsa İdil Biret, böyle bir yargısız infaz karşısında suçsuzluğunu kanıtlayamaz!

 
Toplam blog
: 19
: 431
Kayıt tarihi
: 18.09.11
 
 

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi (İzmir Yükseköğretmen Okulu) Kimya- Fizik Bölümünü bitirdim. Uzun ..