- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 34
İfade Hürriyetinin Güvenlik Tehdidi Oluşturması Güvenlik Hassasiyetinin Abartılmasından

Aslında konu güvenlik de değil iktidarın bazı çevreler üzerinde siyasi baskı kurmak istemesi, yani çünkü güvenliğin abartması olmaz. Ama halka yansıması böyle, yani devlet ülkenin güvenliğini sağlamak için ifade hürriyetini kısıtlamak zorunda kalıyor şeklinde algılanıyor.
Peki bu konuda devletin haklı olduğu durumlar var mı, elbette. Bazı ülke düşmanları, menfaat odakları ve kötü niyetli ya da bilinçsiz kimseler ifade hürriyetini amacı dışında kullanıyorlar.
Siyaset de bunu gerekçe göstererek, “Bakın bunların amacı ülkeyi yıkmak” deyip ifade hürriyeti hakkını kısıtlıyor.
Nelerin ifade hürriyeti kapsamına girdiği belli ama işte ülke düşmanları ve yasakçı devlet yüzünden bilerek bu ayrım yapılmıyor. Çünkü ayırsalar(Bunlar bunlar ifade hürriyeti, bunlar bunlar suç deseler) yasakçı düzeni uygulayamayacaklar. Ülke düşmanları da ayırmıyor, değilse hain emelleri için nasıl çalışacaklar.
Kitapta yazan ifade hürriyeti tanımını okumuyorum bile çünkü (bana göre sadece temenni)ifade hürriyetinin gerçek tanımı sokaklarda jop ve biber gazıyla yapılıyor.
Gerçek ifade hürriyetinin ne ülkeye zararı vardır ne de güvenlik sorunu yaratır.
Bir de ülkede hassasiyetleri olduğu söylenen kesimler var, bunlara da dokunmayacak. Ama öbür yandan düşünceni açıklıyorsun, hiçbir şeye dokunmayan hürriyet olmaz ki.
İfade hürriyeti güvenlik sorunu olmasa yine kısıtlanır, ahlak sorunu o da olmadı canım istemiyor! Bu iktidarın siyasi yapısı ifade hürriyetini %50 doğal kısıtlıyor; tersine ülke düşmanları (Ayrıca menfaat odakları ve kötü niyetli ya da bilinçsiz kimseler) ifade hürriyetini %50 kötü niyetleri için kullanıyorlar.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
