Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '11

 
Kategori
Deneme
 

İfadenin bilinme ve bildirme özgürlüğü

İfadenin bilinme ve bildirme özgürlüğü
 

alıntı


İnsanız; konuşuruz; dinleriz; yazışırız; okuruz; çizeriz, çekeriz; bakarız; seyrederiz… Kendimizi bir biçimde ifade ederiz… Yaptığımız şey önyargısız ve çıkarsız, edepli bir bilinç ve sezgi paylaşımından ibaret olursa ifade özgürlüğü olmaktadır. Aslında insanın kendisini ifade biçimlerine saygıyla fırsat tanımak başkalarını olduğu kadar kendimizi de tanımanın ve bu tanışıklığı paylaşmanın en kolay yoludur. 

Ancak çoğu insan kendi ifadesinin sunduğu tanımın tek doğru olduğu sanısıyla başkalarını da kendine benzetmeyi onurlu bir görev saydığından değişik düşünenlere dayanamıyor. Değişik düşünenleri bertaraf etme eğilimi çoğu kez farkında olmadan bencilliğin olası çıkarlarını koruma ve çoğaltmak adına veya geleneğe düşüncesizce bağlı kalmak adına ortaya çıkar. 

Her özgürlükte olduğu gibi elbette düşünceyi ifade özgürlüğünün de bir sorumluluğu olacaktır. Özellikle topluma açık ifadelerde düşünce özgürlüğüne sığınıp aklımıza düşen her doğru ve güzel sandığımız şeyi ishal olmuş bebek gibi dışarı çıkaramayız. Arkadaşlar arasında ve amacı belirlenmiş dernekler gibi sayılı insanlardan oluşan toplumsal kurumlarda tartışılan bir konuda ve hatta fırsat sunulan medya araçlarında insan kendini özgürce fakat edeplice ifade edebilmeli. Zaten hiçbir hakaret, aşağılama, küfür ve benzeri edepsiz ifadeler düşünceden sayılmaz. Ailede, arkadaşlıkta, E-Posta iletişim öbeklerinde, toplum yararına kurulu dernek ve vakıflarda, siyasi parti içi ve dışı tartışmalarda, her yerde ve her dilde, hiçbir endişe duymadan düşünce kendini ifade edebilmeli ki özlenen uygar bir demokratik toplum yapısı oluşabilsin. Böyle olursa demokrasinin aldığı kararlara bireylerin saygı duyması ve uyması da kendiliğinden toplumsal bir beklentiye dönüşecektir. Çünkü her düşünen bilir ki demokratik ilkeselliği olan kararlar yanlış sonuçlar çıkartsa bile düşüncenin özgür eleştiri gücüyle düzeltilebilme fırsatı hep olacaktır; oysa korku güdümlü ve çıkar endişesine bağlı olmasa bile eleştirel ifadeye kapalı tutulan doğru sanımlı ya da doğru sandırımlı kararlar gün gelir cehennem ağızlı tabulara dönüşebilir. 

Benim anlayamadığım şey arkadaşlar ve dostlar arasında küfürler bile hoş görülebilirken aykırı bir düşüncenin ifadesi küslük, hatta kavga nedeni olabiliyor. İş düşünceye gelince ille de onay ve iltifat beklenmekte. Aksi durumda hain, dönek, satılmış falan yapıyorlar insanı. 

Birinin yanında düşünceni gemlemek zorunda hissediyorsan, o birisiyle güvenli bir arkadaşlık ve dostluk yapamazsın... 

Muharrem Soyek
** 

 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..