Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '14

 
Kategori
Siyaset
 

İftar sofrasında domuz eti yiyenler

Bilindiği üzere gündem bir hayli yoğun. Cumhurbaşkanlığı seçimi, Gazze ve IŞİD'in vatandaşlarımızı rehine olarak alması bu aralar gündemde bir hayli yer tutmakta. Bütün bunlara rağmen rüzgarı görmezden gelenler de yok değil. İçimizdeki işbirlikçileri kastediyorum tabi. Ne zaman gündemde önemli bir olay vuku bulsa ya gündem değiştirmek için yapılan sanal gündem ya da pişkin bir şekilde sarfedilen kelimeleri dinliyoruz. Şu an Bir Ekmel Ekmek ve Başbakan istifa etmeli mi etmemeli mi tartışmasını izliyoruz medyadan. Maalesef aklı selim bir tavır hak ettiği şekilde yüksek sesle yankılanmıyor. Dün İŞID'e yapılan ikazlar bugün unutulmuş gibi.

Sadece bu da yeterli gözükmüyor gündemin değişmesine. Sosyal medyada Gazze paylaşımları ardından iftar sofralarında Coca Cola çılgınlığıdır alıp başını gidiyor. Üstüne üstlük dünya kupası da işin içine girince dün siyonist katil İsrail Gazze'ye ne yapmış ya da Gazze'den ne haber var merak edelim düşüncesi yerine Almanya Arjantin maçını izledik. Daha çok da izleyecek gibiyiz diye düşünmüyor değilim doğrusu. Bir dünya kupası gider başka bir kupa gelir, gelir de neden ölen o kadar masum insana karşı topyekün ses çıkarmıyoruz diye - vicdanlara havale ettiğim - bir soru sormak istiyorum.

Zulüm almış başını gidiyor. Bu coğrafyada feryatlar figanlar birbirini izliyor. Suriye'de akan kan, Iraktaki belirsizlik, Doğu Türkistan'daki vahşet ve Gazze kan ağlıyor. Biz de hala Ekmel ve İstifa söylemlerini dinliyoruz. Dinliyoruz da aklıma şöyle bir eski günler geliyor. Hani iktidar muhalefet kavgası falan değil. Direk iktidarın ilk yıllarını anımsıyorum. Ne oldu o ilk günlerde, neler söylendi? Bir hatırlıyalım. Komşularla sıfır sorun politikası, askeri mahkemelerin sivil denetime açılması,seçim barajının düşmesi ve sonra demokratik açılım. Hepsi yalan oldu. Komşularla sıfır sorun politikası hepinizin bildiği üzere Suriye'nin uçağımızı düşürmesi, Irakla yaşanan geçen dönemdeki gerginlik ve diğerleri. Daha sonra askeri mahkemeleri sivil denetime açacam diyen bir başbakan vardı, sahi ne oldu ona? Seçim barajını iktidara gelmeden önce düşürecem diyen bir başbakan da vardı hatırlarsanız. Sadece bunlarla sınırlı kalsa da yine tablo iyi. Devam edelim efendim. Açlık sınırı 1200 TL iken asgari ücret 800 TL civarında şu an, ne oldu müreffeh Türkiye lakırdılarına başbakanın? Ne olmadı ki yol yaptı, baraj yaptı, kentsel dönüşüm yaptı, marmaray yaptı ama hala açlık sınırı ve asgari ücret dengesizliği var ve biz hala Ekmel'in Ekmeğini ve başbakanın devlet imkanlarıyla hazırlandığı bir cumhurbaşkanlığı seçimini konuşuyoruz.

Olacak var ya biraz daha konuşalım. Önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi mi var yoksa başbakan kazandığı takdirde başkanlık koltuğuna oturulacak bir adayın sistem değişikliği projeleri mi var? Bu neden tartışılmıyor? Bir tarafta kalkındık yalanları ve kadrolaşma çılgınlığı bir tarafta ise sessiz topluluk. Yazık. Yarın 2023 Türkiye'si diye kandırılan vatandaşların umutlarına yazık. Yazık hala katilleri açıklanmayan Uludereli annelerin gözyaşlarına yazık. Yazık hala asgari ücret olarak 800 TL civarında alırken 1200 TL açlık sınırı ile ezilen vatandaşlara yazık. Gazze'de siyonist katil İsrail çocuk kadın dinlemeden kan dökerken sofradaki Coca Cola içen yani iftarda domuz eti yiyenlere bu kadar söz takdir buyurursunuz ki yeteri olur. Yazık çok yazık ...

 
Toplam blog
: 10
: 248
Kayıt tarihi
: 15.07.14
 
 

Gazeteci ..