Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

İhale Kazım'a kaldı..

İhale Kazım'a kaldı..
 

Gazetenin başlığında "Fenerbahçe’de şok operasyon" başlığını görünce, Allah Allah dedim, kim kaldı ki?. Bu oprasyon da neyin nesi?. Uğur Boral'a yapılmış operasyon.. Ankara’da Deived’e sus işareti yapıp, akabinde oyundan alınınca, kulübede sinirli davranışlarda bulunmuş. Ne disiplin ama?. Helal olsun. Büyük takımın hali de bir başka oluyor. Günaydın… Yahu bu takımda disiplinsizlikten oynatacak adam kalmadı. Neredeydiniz.?.

Daha geçen hafta Selçuk oyundan atılmadan alındı diye direkleri tekmeliyordu. Kazım bir yandan, babası bir yandan, kulübü neredeyse FİFA'ya şikayet ediyorlardı. Eliniz mi mecbur?. Uğur’un yerine nasılsa Wederson oynar değil mi?...

Lugano, Semih ve Volkan’ın yaptığından daha büyük disiplinsizlik mi olur?. Federasyon cezayı kesti de, siz ne ceza verebildiniz?... Lig’den kopuşun da, muhtemel bir Sivas faciasının da sorumlusu, bu en kritik haftalarda takımda olmayanlardır.

Lugano, Edu, Semih, Volkan, Emre, Gökhan, Alex, Uğur Sivas’ta yok.

Bu kadar önemli eksiklerle Fenerbahçe’nin kazanması zor. Haydi diyelim ki bu takım zaten yenmeye gitmiyor, tek farklı mağlubiyet bile yetiyor. Onu bile başarabilmeleri çok güç. Fenerbahçe’de bu kadar ceza ve bu kadar sakatlık normal değil. Sakatlanan takıma dönmek bilmiyor. Ne oluyor?. Hani sakatlanacak kadar mücadele etseler gam yemezsin, bunlar oynamadan sakatlanıyor ve bir türlü iyileştiremiyorlar. Kötü günde böyledir. Kimseyi bulamazsın. Oynamayayım da değerimi anlasınlar.

TRT3 de bu aralar 1985-86 dan lig nostaljisi gösteriyorlar. Sahalar çamur, berbat, çim yok. Acırsın oyunculara. Yinede böyle uzun süreli sakatlıklar yaşanmıyordu. İnsan şimdiki sahaları seyrettikçe iimreniyor çıkıp oynayası geliyor, koskoca Fenerbahçe ise bu sahalarda oynatacak adam bulamıyor!.

Şu Carlos’un haline bak. Dünya markası diye getirdiğin adamın düştüğü duruma bak. Kalede Babacan, yanında Yasin, Ali Bilgin. Onları küçümsemiyorum ama olması gerekenler yok. Yakışıyor mu hiç. Adam yine de profesyonel. Kimse yok, o yine var. Aldırmıyor. Diyeceksiniz ki para alıyor. Eee, diğerleri çakıl taşı mı alıyor?... Futbol ahlakının, profesyonelliğin parayla pulla ilgisi yok. Hazmetmeye bağlı. Bir de işini sevmeye.

Fenerbahçe 2 sezondur çok yanlış transfer politikaları izledi. Şu andaki durumdan sorumsuz futbolcular kadar, yetkili yöneticilerin de suçu var. Yabancı futbolcu haklarını yanlış tercihlerle kullandılar, yerlileri iyi seçemediler. Sanki sahada oynayanlar çok iyiymiş gibi, başarısızlıkların faturası, oynamadıkları halde hep Jesico ve Moldanado üzerine kaldı. Hedef şaşırtıldı. Büyük umutlarla alınan Burak hiç oynamıyor. Sahi nerde bu çocuk?... Ali Bilgin, İlhan Parlak, Gürhan kontenjandan takımda. Maksat kenarda birileri olsun. Kural yerine getirilsin.

Fenerbahçe’nin 2 sezondur yaptığı en büyük hata Volkan’a güvenmesiydi. 2 sezondur, gerektiğinde Volkan’ı yedek bırakabilecek tecrübeli bir kaleci almadılar. Volkan Babacan genç, yetenekli bir kaleci olabilir ama hiçbir lig tecrübesi yok. Nitekim Ankaraspor maçında Mehmet’in attığı o müthiş şut belki onun şanssızlığıydı ama iyi bir kalecinin de o mesafeden yiyeceği bir gol değildi.

Yedek oyuncular, iyi oyuncular arasında kaynaşır. Böyle hepsini aynı anda sahaya sürmek zorunda kalırsanız, onlar da bir şey yapamaz. Tıpkı Ankara’da olduğu gibi.

Ortada Alex ve Emre’nin yerine Selçuk ve Deniz oynuyor!... Geri dörtlü ürkütüyor.

Fenerbahçe’yi Sivas’ta çok zor bir maç bekliyor. İşin kötüsü bu maç, elenmediği takdirde Fenerbahçe’nin önümüzdeki sezon Avrupa’ya gitmesini garantileyecek bir maç. Çok fena yakalandı. Dilerim kazasız belasız atlatılır.

Bugüne kadar hep oynatılmadığı için isyanlarda olan, disiplinsizliği bir yana, aslında iyi bir futbolcu olduğunu daha önceleri göstermiş olan, sağı solu belli olmayan Kazım’a güvenmekten başka çare yok. Kendini yeniden ispat etmek için bundan iyi şans bulamazdı. Tam sırası.

Rahmetli Oğuz Aral, ölüm döşeğinde espri yapabilecek kadar büyük bir mizah sanatçısıydı. Bodrum'da ölmeden önce plajda güneşlenirken fenalaştığında, kendisini sedyeye taşıyan görevliye ''ihale sana mı kaldı?'' diye takılmıştı.

''İşin Kazım’a mı kaldı? '' diye sormayın şimdi.. İhale Kazım'a kaldı. Kazım, böyle günde lazım!.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..