İhmal edilen cinsel sağlık

Genel olarak, bütün davranışlarımızın yöneldiği duygu mutluluktur. İnsan mutlu olunca, düşünsel faaliyetleri hızlanır, mantıksal açıdan inanılmaz bir toplumsal uyum sürecine girer.

Mutlu insan kendine ve çevresine asla zarar vermez. Zira bu onun mutluluğunun devamını olumsuz etkiler.

Mutlu olmak için, olmazsa olmazların başında cinsel sağlığımız gelir. İçinde yaşadığımız toplumun sahip olduğu değer yargıları, cinselliği ikinci ve hatta üçüncü plana ittiği için bu konulara ilişkin taleplerimiz öyle ulu orta konuşulamaz durumdadır.

Ayıptır bir insanın cinsel sağlığı ile ilgili bir şikayetini başkaları ile konuşup tartışması. Hatta bir hekime gidip konuyu olduğu gibi anlatması dahi büyük sorundur. Hekime gitme cesaret isteyen bir iştir.

Diyelim ki, bir hekime gittiniz konuyu kıyısından köşesinden anlatırsınız.

Bende bir cinsel isteksizlik var, veya iktidarsızım, erken boşalıyorum, cinsel doyumsuzum tatmin olamıyorum, cinsel konulalrda kadınlara veya kadınlar için erkeklere ilgim yok .

Bunlar gibi belki yüzlerce şikayetinizi ortaya atıp çözüm arama bir cesaret kabul edilmektedir.

Cinsel açıdan sorunlu bir insan, hangi ekonomik düzeylerde olurlarsa olsunlar asla mutlu değillerdir.

Başkalarına mutluluk fotoğrafları göstermek ile gerçek anlamda mutlu olmak birbirinden çok farklı şeylerdir.

İnsan ilişkilerinde bu durum çok açık olarak gözlemlenir. Kimi insanlar, başkalarına mutluluk numaraları çekerler. Karşılarındakiler de bunu yutmaz ama yutar görünmek zorunda kendini hissederler.

Kadın erkek ilişkilerinin acayip tezatlar içinde olduğu ülkemizde, bu sorunların üstesinden gelmek çok zor.

Kimi insanlar, dini argümanlar nedeniyle çarşaflara girip öyle dolaşırken, kimi insanların da plajlarda iki parmak yeri dışında bütün vücudunu sergilediği bir ülkenin insanlarıyız bizler.

Cinsel açlık ve maksimum düzeye çıkmış bir cinsel tatmin yan yana durmaktadır.

Ben ne bir psikoloğum ne de seksolog, ama toplumumuzdaki bu çelişkili cinselliğe bakış uygulamalarının ikisinin de insanların cinsel sağlıkları üzende olumsuz etkilerinin olabileceğini düşünüyorum.

Mutluluğu yakalamamış bir bireyin çevresine ve içinde yaşadığı topluma faydalı olabilmesinin mümkün olabilceğini düşünemiyorum. Olsa da minimum düzeyde bir fayda olur ki bunu fayda olarak değerlendirmek mümkün değil.

Belki abartılı gelecek kimi okuyucularıma ama, dünyada bütün huzursuzlukların ve hatta savaşların nedeni insan oğlunun huzuru ve tatmini yanlış yerlerde arama içgüdüsünün bir sonucudur.

Çoğu zaman çok basit yerlerde bulunan mutluluğun yanlış yerlerde aranmasının ne büyük olumsuz sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekmek istedim.

Peki bu durumu normale nasıl getirebiliriz? Asıl soru bu. Devletin insanların cinsel sağlığının korunması için bilimsel politikalar belirleyip uygulaması kaçınılmazdır. Bunun küçümsenip ayıplanacak hiçbir yanı ve yönü yoktur.

Devletin bu konularda uygulayacağı bilimsel politikaları İnsan hak ve özgürlüklerinin kötüye kullanılması engelleyebilir. Bunu da biliyorum. Çarşaf giymek istemediği halde kendisine zorla çarşaf giydirilen bir bayan, bu çarşafı kendi özgür iradesiyle giydiğini söyerse kim ne diyebilir.