Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '07

 
Kategori
Psikoloji
 

İhtimallere oynayan adam

İhtimallere oynayan adam
 

Yalnız bir Cumartesi gecesi ya da Pazar sabahı. Gece 1.00’e geliyor saat ve ben yine sigara dumanında kaybolmuş bir şekilde, müziğe ve birkaç satıra gömülmüş durumdayım. .

Aslında bu halim yalnızlıktan. En yakın dostum başka bir şehirde kendine bir kız bulmuş onunla beraber, sevgilim – ki onu sevdiğimden bile şüphe ediyorum açıkçası – yatağında mışıl mışıl uyumakta sanırım. Bense yalnızlığıma sigara dumanıyla eşlik edip uykusuz bir gece daha geçiriyorum.

Hayattan şikâyet etmek için daha çok erken belki de, belki de çok geç kaldım hayatımı istediğim gibi düzenlemek konusunda. Hatalarım elbette var, bu şehri terk etmek belki de bir hataydı. Ama neye yarar ki bunu hesaplamak ve bununla yaşamak. Belki de terk edip gitmeseydim de bu kendini bulmakta güçlenen şehri, gene yalnız kalacaktım. İhtimallere oynuyorum yine galiba.

Zaten ihtimallere oynamaktan hiç vazgeçemedim ki. Bir insanı beni sevebilme ihtimali için sevmedim mi onca yıl. Şimdi de içip sarhoş olduğumda hata diyorum ama aklım yerine geldiğinde hâla seviyorum galiba, bunca şikâyetim ondan diyorum. Bazen de artık unuttum diyip, bunu kutlamak için bir kadeh kaldırıyorum. Hani rakı kadehinin yanında bir de sigara yakarlar ya, işte o sigarayı yaktığımda yine yüzünü karşımda buluyorum. Sigaraya başlama sebebim oydu, böyle giderse de bırakma sebebimde o olacak galiba.

Ses tonumda bir değişme fark ettim uzun zamandır ondan bahsederken. Bir sıkılma var artık onun adını andığımda sesimde. Ama sıkılma o kadar da güçlü değil sanırım. Çünkü hâla adını anıyorum. Çok güçlü olsa bu bıkkınlık, adını anmazdım herhalde.

Aslında ömrüm boyunca ihtimallere oynadım ben. Zar atmayı hiç sevmedim, arkadaşlarım hep yaptıklarımı planlayıp yaptığımı zannetti oysa ben hiç plan yapmadım –paramı hesaplamak da dâhil buna-. Sadece ihtimalleri gözden geçirdim. Hangisi benim istediğim şeyse –ki bu ihtimal çok zayıfta olsa- o işe başladım. Sırf belki beni sever diye –bir ihtimaldi zayıf ama ihtimal- birini çok sevdim. Belki daha mutlu ve rahat olurum diye –sonucu öyle olmadı ama- şehir değiştirdim. Belki sevebileceğim ve beni seven birini bulurum diye onca kızla beraber olup duygularıyla oynadım. Zar atmaktan hoşlanmayan bu adam hayatı boyunca ihtimallere oynadı aslında.

“Hayatım bir kumar” demem doğru olmaz belki. Hayatımı akışına bırakmadım çünkü hiç. Ya da beni hayatımdan edecek bir oyun oynamadım hiç. Sadece hayatımı ihtimaller üzerine kurdum hep. Beni gerçekten tanıyanlar buna hep şüpheli baktılar ama ben yine bildiğimi okudum. Sigara dumanına gömülmüş, yalnızlığıma söylenirken de bu böyle. Gene bildiğimi okuyor, bir yandan hafif bir gitar sesi ile Erkin Baba dinlerken, diğer yandan satırlarıma ve sigara dumanında ki hayallerime gömülmüş durumdayım.

Aslında ben hep yerinde sayan bir adamım. Aynen bu satırlara başladığım gibi, bitirirken de başladığım yerdeyim. Tek değişen şey plakta çalan Erkin Baba şarkısının değişmesi gibi akıp giden zaman.

 
Toplam blog
: 28
: 637
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

Adana'da lise öğrencisiyim, yazılarımı amatör olarak canım istediği günlerde yazıyorum. Genelde habe..