- Kategori
- Kişisel Gelişim
İhtiyaç Halinde
Yazının başlığı ‘’acil durumlar’’ gibi bir anlam çıkarsa da biz insanlar için ’ ihtiyaç’ birbirinden farklı anlamlar içerebiliyor. Benim için somut olarak ihtiyacım olan başkası için olmadığı gibi buna duygusal olarak ihtiyaç görülen şeyler için de parantez açabiliriz.
Biraz beyin fırtınası yapalım mı? Duygusal olarak en çok neye ihtiyaç duyarız. Bu soru bir sokak röportajı olsaydı sorunun cevap yüzdesinde en üst sıralarda ‘sevgi’ cevabı olabilirdi diye düşünüyorum. Bu otomatik olarak verdiğimiz bir cevap olurdu bence. Listenin ikinci sırasında sizce ne olurdu peki? Eskilerin deyimiyle saygının olmadığı yerde sevgi olmaz cümlesinden hareketle muhtemelen saygı ikinci sıraya yerleşmiş olabilir diye devam edelim. Üçüncü sırada ne olurdu? Bu; dünyanın farklı yerlerinde kültürel anlamda oldukça farklılık olduğunu düşündüğümüz ülkelerde değişik sonuçlar çıkarabilir fakat genel anlamda sonuç ‘ anlayış da çıkabilirdi desek yanlış olmaz sanırım.
Şimdi 1 dakikalığına kendimize soralım . Sahiden en çok hangi duygusal ihtiyacınızın karşılanmasını istersiniz? Aşk, duygusallık, vicdan,muhakeme yeteneği, empati kurma (kendini başkasının yerine koyabilme) gibi maddeleri sayabiliriz.Benim en çok iletişimi engellediğini düşündüğüm şey ‘empati yoksunluğu’ dur. Bu kelime ,sık kullanılanlar dosyamda en çok ihtiyaç duyduğumuz ama çok da başvurmadığımız bir duygu olduğunu düşünürüm malesefki.. (Keşke daha fazla bu duyguyla mesai yapabilsek)
Empati yapabilmek, kişinin içinde bulunduğu durumu vizyonlayıp onun şartlarıyla durumu değerlendirmek , onun bakışıyla ya da baktığı yerden bakmaya çalışmak da denebilir aslında. İngilizcede bu kavramı anlatmak için ‘’bu durumu anlayabilmen için onun ayakkabısını giymen gerekir’’ senin yerinde olsam tarzında bir deyim kullanılır. Yani içinde bulunduğu durumu anlamak..
Kadınlar bu durumu çok daha iyi anlayacaktır diye düşünüyorum. Onca rahatsız ayakkabısıyla günü bitirmeye tecrübe etmiş kadın varken üstelikJ Şaka bir yana.. Empati çok kıymetli çünkü yargının, anlaşılamamanın, duyarsızlığın perde kaldırılmış hali bence. Görüp bilip tanımlayıp, artık tüm bu bildiklerinle bilmiyormuş yapamamak gibi bir şey.. Ben görmedim demek gibi bir şey.. Artık hepimizin zihninde farklı bir hikaye uyandığını farzederek bu konudaki örneğime geçeyim: Gündüz çalışmak zorunda kalıp gece ders çalışarak okuyup köyünden büyük adam (tabir böyle) çıkmış bir öğretmenin ; uyuklayan öğrencisinin hırpalanmış ellerinden anlayacağı ve ödevini yapamadığı için anlayış gösterebilmesi gibi… Haksızlığa uğramış kişiyi ; kendine de adaletsiz davranıldığını ama bunun için bir şey yapamadığı için O kişiyle kendini bütünleştirip vargücüyle savaşması gibi, yokluk yaşayan bir babanın çocukların yokluk duygusunu kendi içinde hissedebilmesi gibi, yıllarca şarkı sözlerimizde dinleriz ya hani çok seven birinin sevme derecesini onun gibi yaşamış kişiyle aynı duyguda buluşması gibi .. Buna aynı mesleği yapanları ekleyeceğimiz gibi, aynı şehirde yaşayan ,aynı kültürde yaşayan duygu durumlarıyla da çemberimizi daraltıp genişletebiliriz.
Diyeceğim o ki; sokağa çıkıp da rastgele neye ihtiyacınız var deseler; sahiden empati derim sempati duyarak.. İnanın çok ihtiyacımız var..
Sağlıcakla kalın..