Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '16

 
Kategori
Deneme
 

İhtiyacım var

İhtiyacım var
 

Varlığına ihtiyacım var.


Omuzlarımı da çenemi de dik tutamıyorum artık. Düştüler. Yoruldum. Yalan hayatın içinde yalan insanlara iyilik yapmaktan ve kötülük görmekten yoruldum. Kimin işine çare bulmuş, kime yardım eli uzatmışsam, şimdi hepsi bana sırtını dönmüş durumda. Yalnızım. Kimse benim için bir şey yapmıyor. Benim için konuşmuyor, beni korumuyor. Oysa çocuk gibi korunmaya ihtiyacım var. Benim onlar için yaptıklarıma karşın ben zor duruma düştüğümde de onlar yardım eder sanıyordum. Aldanmışım. Onlar benim kadar insan olamamışlar!

En son ne zaman birinin dizlerine başımı koydum ya da ne zaman birisi dizlerime başını yasladı da ben de saçlarını okşadım, bilmiyorum. Hatırlayamayacağım kadar eski zamanlarda kalmış demek. Biz çift dize, bir de dizlerimde yer alacak bir başa ihtiyacım var.

Ellerim hep birbirine kenetleniyor artık. Kenetli kalacakları bir çift el daha bulamadılar. Ellerimi tutmak isteyenler olmadı ya da tutmaya mı korktular? Avuçları mı yanardı ellerimi elleri arasına alsalardı? Parmaklarımız birbirine kenetlemiş halde el ele yürüsek ne olurdu ki? Olmadı ama. Kimse tutmadı ellerimi uzun zamandır. Birbirlerine kenetli duran ellerimi ellerine alarak çözecek ellere ihtiyacım var.

Suskunum. Artık gözyaşlarım bile içime akıyor. Gözlerim dalgın bakıyor. Gülmüyor dudaklarım. Oysa gözyaşlarımı silecek, dudaklarımı çözecek birine ihtiyacım var.

Uzat ellerini. Saçlarımı okşa. Çenemden tutup kaldır başımı. Bak gözlerimin içine. Sil gözyaşlarımı. Sonra sarıl bana. Sarılmaya ihtiyacım var. Başımı sıcak ve güven veren bir sineye yaslamayalı uzun zaman oldu. Sarılmaya, sokulmaya ihtiyacım var.

Düğmelerimi değil, dilimdeki suskunluğu çözecek birisi olmalı. Beni gördüğü şekilde sevebilen, farklılaştırmaya çalışmayan birine ihtiyacım var. Beni öfkemle, sevincimle, asık suratımla, uykulu halimle, makyajsız, süslü-süssüz, temizlik yapmaya kalkışmışken, gece uyuyamamış halimle de sevebilecek biri lazım. Midem bulanmış, kusmuş olsam da, üşümüş, titriyor olsam da, birilerine kızıp sinirlenmişsem de, yaptığım işler bozulup, her şeyi sil baştan yapmak zorunda kalmışsam da, saçma sapan bir hatayı düşünmeden, bilmeden yaptığımda da beni sevebilecek birine ihtiyacım var. “Neden öyle yaptın? Niye böylesin? Niçin düşünemedin? Çok kötüsün. Çirkin görünüyorsun? Böyle deyince (yapınca) sevilmiyorsun, sevimsiz oluyorsun” demeden beni kabul edebilecek biri lazım. Kusur aramayıp,olduğu gibi sevebilen bir adam.

Mücevherle, hediyelerle, parasıyla, imkanlarıyla, eviyle, arabasıyla değil; gönlüyle, mantığıyla, ruhuyla sevebilecek birine ihtiyacım var. Yormayan, dinleyen, anlayan, anlatan, koruyan, sarmalayan, sapıtmayan, sakin bir adama ihtiyacım var. Kollarında ve sesinde huzuru barındıran biri olsun lütfen.

Sevmesini beklemeden de sevebileceğim, sevgimi yaşamak isteyecek ve bana bir adım gelirken benim ona iki adım yaklaşacağım birine ihtiyacım var. Sevmek istiyorum ben. Sevmeyi bilmiyor olması onun kusuru ama sevgimi hak etmeli.

Benim birinin varlığına ihtiyacım var. Konuştuğumda dinleyecek, anlattıklarımla ilgilenecek. Çare olamasa da çare bulmak için beni dinleyerek destek olacak birine. Ben elimden sevgiyle, ilgiyle, çıkarsız ve saf bir sevgiyle tutup, yarınlara yürüyebilecek birine ihtiyaç duyuyorum. O kişi sen olur musun bilmiyorum. Ben sadece böyle birini bekliyorum. Ona ihtiyacım var. Belki de sana? Bilmiyorum.

Her kimsen ve neredeysen gel artık. Ellerim ve ruhum seni bekliyor. Sana ihtiyacım var.

 
Toplam blog
: 72
: 363
Kayıt tarihi
: 20.01.16
 
 

4 kitabı olan bir editör- yazar. Hayvansever. Çevreci. Kadın hakları savunucusu ..