İhtiyarlayacağız

Bir gün yaşlanacağız
Belimiz bükülecek, dizimiz tutmayacak
Ellerimiz titreyecek, gözlerimiz görmeyecek
İşte o gün, bugünü özleyeceğiz.

Bir gün ihtiyarlayacağız
Ne yediğimizden bir tat alabileceğiz
Ne içtiğimizden, ne de kokladığımızdan
İşte o gün, bugünü özleyeceğiz.

Bir gün yaşlanacağız
Kifayetsiz kalacağız kendimize bile
Gözümüzden yaş bile gelmeyecek
Derdimizi bile anlatamayacağız
İşte o an bugüne özlem duyacağız.

Bir gün yaşlanacağız
Gelenle, gidenle avunacağız bir süre
Biz, gelecek olanı hasretle belerken
Artık birileri bizden nefret edecek
Bıkacaklar bizden artık
Duvarlar bile, yatağımız bile bizden bıkacak
Artık pencereler bile açılmayacak yüzümüze
Güneş bile doğmayacak yüzümüze
Karanlıklar bile bizi istemeyecek
Yıldızlar bile bizi sevmeyecek
Bir kez olsun mehtaba bile hasret kalacağız
Artık köşede eski bir eşya kadar değerimiz kalmayacak
Atılması da, saklanması da zor bir varlık olacağız.
 
Bir gün yaşlanacağız
Kendi kendimizi eve hapsedeceğiz
Artık yaşadıklarımızla avunacağız
Toprağa ayak basmayı bile özleyeceğiz
Artık ev bize zindan gelecek
Topraksa özgürlük
Mezara özlem duyacağız
Artık mezar bize özgürlük olacak
İşte bugün, o güne nefret duyduğumuz günlerdeyiz.