Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Futbol
 

II. Daum Devri

II. Daum Devri
 

Dün haber internet sitelerine düşmesinden sonra bütün gün Fenerbahçe'nin yayın organlarından yalanlama notunu bekledim. Geçen sene Aragones ile anlaşma öncesindeki durum benzeri, Daum ile anlaşılmış olduğunu anlayabiliyoruz.

Öncelikle hayırlı olsun diyorum. Bence çok isabetli bir karar verilmiştir. Fenerbahçe tarihinde yaşım itibarıyla hatırlayabildiğim iki teknik direktör vardı; birincisi Stankoviç, ikincisi Veselinoviç, ilki iki defa diğeri üç defa takımın başına geçmiştir.

Teknik direktörün kim olduğu önemli olmakla birlikte nasıl takımın başına getirildiği daha büyük bir hassasiyettir.

Bu sezon iki örnek var.

1. Mustafa Denizli
2. Bülent Korkmaz

İkisini takımın başına getirilişi ve arkasında duruş farkı takımın ligdeki pozisyonunu belirlemiştir.

Fenerbahçe kendi klasmanında şampiyon oldu ama... başlıklı yazımda Fenerbahçe'nin futbolcu eksenine girmiş bir takım olduğundan söz etmiştim. Bunun bir başka anlatım biçimi bazı futbolcuların takımın kaderini belirleyebildiği yönündeydi. Barselona Ronaldinho'yu takımdan göndererek aslında bütün takımlara bir ders veriyordu. O hamle bu sene takımın kaderini ve oyun şeklini değiştirdi. Real Madrid'i Madrid'te altı golle yenmek kolay değildir.

Daum futbolun bilimi konusunda çok büyük donanıma sahip. Yıllardır yanında çalışan iyi bir ekibi de var. Türkiye'yi çok iyi tanıyor. Üstelik Fenerbahçe'nin içinde üç bulunmuş bir kişi.

Daum bu takımın başına getirilirken bütün takıma şu mesaj verilmelidir. Bu takımın patronu Daum'dur, her şey ondan sorulur. Bu mesaj sadece takıma değil bütün kamuoyuna da duyurulmalıdır. Hatta ben Aziz Yıldırım'ın yerinde olsam Daum'la yapılacak imza töreninde onun yanında durur, gazetecilere:

"Bütün camiaya üç yıllık başarı sözü verdim. Bu takımın üç yıl başında olacak ve şampiyon yapacak hocamız Daum'dur. Artık sezon ortasında Daum gidecek mi kalacak mı tartışmasını yapmayın. Üç yıl sonuna kadar tapuyu ona teslim ettik."

Daum'un üzerinde ya da yanında sportif direktör adı altında Aykut Kocaman'ın ismi geçmektedir. Bence iki başlı bir yönetimin Fenerbahçe'de başarı şansı yoktur. Aykut elbette bu takımda görev almalıdır. Ancak bu iş Daum ile yolları kesişmeden çözümlenmelidir.

Daum'la ilgili üç sene önce ne yazmışım diye baktım arşivlerime. Denizlispor maçı sonrasındaki o sıkıntılı hava eşliğinde kaleme aldığım yazıdan bir alıntı yapmak istiyorum.

"Fenerbahçeli istikrar uğruna bir kaç yıldır çok ciddi bir sabır gösterisinde bulunuyor. Bunun için Daum'un arkasında durdu. Onu destekledi. Ben de bunların içindeyim. Daum Fenerbahçe'de yapması gerekeni yapmıştır. Kadro seçimlerinde yanlış yapmıştır, olmadık zamanda hiç olmayacak tercihler kullanmıştır vs... Bizim ülkemizde herkes futboldan anladığı(?) için kadro kurmak en kolay izlenebilir eleştiri yolu olmuştur. Sezon başından beri Fenerbahçe ile Galatasaray arasında kadro farkı olmadığına inanlardan oldum. Nedense bu bir taktiksel savaşa döndü. Galatasaray'ın fakirliği ön plana çıkarılıp, Fenerbahçe de sonradan görme zengin pozisyonunda gösterildi. Oysa gerçek böyle değildi. Galatasaray'ın bir orta saha zafiyeti olmasına karşın defansı ve ilerideki hücum gücü Fenerbahçe ile başa baş mücadele edebilecek boyutlardaydı. Üstelik Fenerbahçe'nin kırılgan kadrosu onun için büyük bir dezavantajdı.

Fenerbahçe bu anlamda dolduruluşa getirilmiştir.

Tuncay kendini "bir baba hindi" ile bitirdi. Fenerbahçe'de hiçbir futbolcuya Tuncay'a gösterildiği kadar sabır gösterilmemiştir, fırsat verilmemiştir. O da Fenerbahçe'ye özellikle final maçlarda yapmış olduğu kritik hatalarla karşılığını vermiştir. Tuncay beş yıldır futboluna bir arpa boyu ekleyemediği gibi son dönemde de giderek gerilediğine şahit oluyoruz.

Denizli'deki ilk yarı istatistiği... Fenerbahçe 20 top kaybı ile oynuyor; 10 tanesi Tuncay'a ait. Manisa'da yenilginin baş aktörüydü Tuncay. Disiplinsiz, savruk ve teknikten yoksun, sadece "ciğeri ve yüreği" ile oynamaya çalışılan futbolun geldiği noktadır bu. Yüreğini taktir edip, alkışlıyoruz. Ama maaşla geçinmeye çalışan bizler yılda 3 milyon dolara yakın kazancı olan futbolcu için mutlaka beklentileri olacaktır. Bunun için elbette hem yürek arayacağız hem teknik.

Kupa maçı sonrasında yazacaktım, es geçtim, yumuşattım... Şimdi zamanıdır...

Serkan, Servet, Deniz, M.Yozgatlı, Selçuk, Kemal...

Adam olacak çocuk b.kundan belli olur, denir. Şimdi biz bunların gençliklerini biliyoruz. Hıncal Bey diyor ki, Fenerbahçe bu adamları bitirdi. Ne yaptı bitirmek için? Forma vermek, oynatmak, bitirmek anlamına mı geliyor. Selçuk Fenerbahçe'nin ilk forma giydiği İstanbulspor maçında öyle hatalar yaptı ki, Kadıköy'de 3 - 0 yenildi, Fenerbahçe. Selçuk'un hatalarını sıraladığımızda koca bir defter çıkıyor ortaya.

Servet'i anlatmaya ne hacet... Onu Shevchenko'ya sorun yeter... Çok uzağa gitmeye de gerek yok. Hakan Şükür, Necati veya Ümit Karan da hemen anlatır... (5-1'lik kupa maçı sonrası ima edilmektedir.)

Deniz için iki hafta önce federasyona para yatırıldı. O gün içim cız etmişti... Deniz'in en başta vücut yapısı futbola uygun değil. Geçen sene Olimpiyat Stadyumu'nda Galatasaray'ın ikinci mi üçüncü golünde topu bırakışını unutmak mümkün mü? Hırs yok, mücadele yok.

Bu saydığımız adamlara Chelsea'nin kaptanı John Terry'i, Lampard'ı göstermek lazım. Futbol nasıl oynanır, profesyonellik nedir diye. Saçlarının rengini değiştirip, Ankara keçisi gibi kıvırttıranlara mesleklerini hatırlatmanın bir yolu olmalıdır.

Mehmet Yozgatlı'ya ayağına gelen topa artistik vuruş yapmayı değil de, Liverpool'un kaptanı Gerrard gibi adam gibi vurmasını göstermek gerekir. Üstelik sakat ayağı ile.

Bütün bunları Daum mu gösterecek, öğretecek?

Ne kadar kolay değil mi?"
http://futbolunyorumu.blogcu.com/sezon-sonu-perde-kapandi-alkislayalim_583739.html

Fenerbahçe bu sene en çok kadro kısırlığından sıkıntı çekti. Fenerbahçe, eğer gerçekten hocasını buldu ve anlaştıysa bundan sonra Daum'un direktifleri doğrultusunda transfere ciddi bir ağırlık vermeli ve kadrosunu güçlendirmelidir.

Daum Fenerbahçe'nin aradığı isimdir. Bence yönetim doğru bir iş yapmıştır.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..