İki ayaklı köpekler...

İyi ki bu blog var. İyi ki yazmak var. Yoksa bu kelimeler kafamdan gitmeyecek. Geldiler mi ayaklarında bir takunya , dur dinlenmek bilmiyorlar. Kim demişti "yazmasam delirecektim" diye. Yazdıkça azalıyor yalnızlık. İnsanlığın yalnızlığı bu, etrafta çok az insan var bilesiniz.

Çankaya Ankara’nın en gözde ilçesidir. Sosyal statüsü en iyi insanlar, eğitimli insanlar oturur orada. Çankaya belediyesi de kendini en sosyal ve en demokrat parti zanneden CHP tarafından kazanılır hep. Şimdi de öyle. Ama olanlara bakınca burnunuzun direği sızlar.

Çankaya belediyesi barınağında 20 bin köpek katledildi. Her yerden çukurlar ve o çukurlardan da ölü hayvanlar çıktı. Hayvanların bir kısmının dağlık alana bırakıldığı resimlendi. Ot bile olmayan dağlara attılar hayvanları yavrularıyla. Belediye başkanı bunu yapanın işletmeci firma olduğunu söyledi. Hepsi öyle söylüyor zaten yeni formül bu.

Ama sıkı durun Belediye başkanı bir şey daha söyledi. Bu konuyu gündeme getiren hayvan severlere "iki ayaklı köpekler" dedi. Durup nefes alıp düşünmek lazım. "iki ayaklı köpekler" ben düşününce iki ayaklı bir köpek olduğuma onay verdim sizi bilemem..

Gömlek alırken iki kere düşünürüm. Kızıma suyu boşa akıtmamasını iki kere söylerim. Boşa bir şey harcamamak için iki kere düşünürüm. Ama aç bir köpek görürsem. Yaralı bir kedi görürsem. Sahipsiz bir yavru görürsem onu orada bırakamıyorum. Veterinere götürüyorum kimi yirmi gün kimi bir ay orada tedavi oluyor. Bununla bitmez ondan sonra bir de yer arama faslı başlar; borç ister gibi tek tek çal kapıları.

Hal böyleyken durumları her şeye yeten belediyeleri anlamak mümkün değil. Adamın zaten yasal görevi. Ama hepsi aynı. Hangi parti olursa olsun hepsi suratlarına tükürmelik. Hepsi öldürüyor. Utanmıyorlar. Yavruları memede bir hayvanı öldürürken hangi duyguya sığınıyor acaba?

Kur’an da tüm hayvanlar için "Onlar da sizin gibi bir ümmetdir" der. Ne yazık ki din adamı yetiştiremediğimiz için insanımıza da bu ayeti anlatamadık. Bu kısa ayette der ki "onların da hakkı hukuku , yaşama hakkı aynen sizin gibidir."

Hayvan sevme be kardeşim. İnsan da sevme. Besleme, okşama ne yapayım! Ama öldürme. Seni yaradan yaşat diye yaratmış. Bak bütün Avrupa o resimleri tıklıyor. Ve sana gelecek İngiliz, Alman’da gelmiyor, niye? Çünkü barbarsın. İnsanlıktan uzaksın, sevgiden, şefkatten bir habersin. Hep cebini düşünüyorsun, doymuyorsun. Aslında düşünsel fukarasın.

Bunun içindir bu yoksulluk. Şu sokak çocuğu, bu tinerci senin yüzündendir. Yetiştirme yurtları yetmiş yıldır aynı sefaletteyse. Hala bu ülkede insanlar çöp karıştırıyorsa senin yüzündendir.

İnsan kılıklı insan olmayan kardeşim. Senin yüzünden boynumuzdaki bu ilmek. Bu fukaralık, bu sevgisizlik hep senden. Anla artık!