- Kategori
- Şiir
İki aylıklar
Eskiden olsa bir şeyler,
nebilim,
karartı bile olsa ,
siyaha dair bir şeyler ya da nefret bile olsa ,
insana dair bir şeyler olurdu .
Öyle apaçık ve bir o kadar ulu orta kin tutmak ,
ayıp kaçardı köşe başlarında.
Sonra nasıl olduysa ,
mumla doğmayanlar yalnızlık kağıdını,
alın yazısıyla imzalamaya başladı,
insansı benzetmelerde.
Bir tuhaflığın olduğu hakimin,
iki aylık bir çocuğa,
“söylemek istediğin bir şey var mı?”
demesiyle iyice anlaşılır oldu belki de.
Duruşma salonundan kimse çıkmadı,
çünkü,
emeklemeyi bilmeyenin kalemi,
Allah’tan sebep süt gibi demirdendi.
İçerde ya da içimde bunlar olurken,
dışarıda,
bir nevi bilmediğim uzaklıklarda seyre dalanlara ,
şereften buket yapmaya başladı, iki aylıklar .