- Kategori
- Şiir
İki bin dokuza girerken emekçilerimiz
On beş hazirandan geldik bu güne
Şimdi emekçiler dilenir oldu
Diş tırnak kalmadı elde ağızda
Kendi küllüğünde belenir oldu
Cehennem korkusu ağır basınca
Şükretmeyi seçti kendi yaşınca
Birde cennet huri düşü görünce
Sofu eleğinde elenir oldu
İnançları onu eyledi tutsak
Gayrı yüzü gülmez kendine yasak
Zoruna gidiyor emekçi desek
Boynunda tasmayla dolanır oldu
Çiftçinin kanını emer zahirler
Özgürlüğe akar iken nehirler
Halkı için öldü ulaş mahirler
Şimdi sular baştan bulanır oldu
Evvel baş keserdi dikti zorbaya
Çuvala girmezdi girdi torbaya
Bir parça ekmeğe bir tas çorbaya
Beyinin ardında dolanır oldu
Beyin iflas etmiş düşüncesi kıt
Emekçiye düşman kendisine zıt
Ağızda diz buyu salyalı bir it
Şimdi Vurguni’ye bilenir oldu
Abdullah Oral, 31 Aralık 2008