İki görüntü

Bu köşede sizlerle tekrar buluştuğum için çok mutluyum. Kalbimin bana kurmuş olduğu gizli tuzağı ortaya çıkarınca, soluğu hastanede aldım.Acilen açık kalp ameliyatı olarak iki damarım değiştirildi..Kırk gündür bilgisayarın başına oturamamaktan bunaldım. Ağrılarım olsa da, ülkemde yaşanan çeşitli olaylar karşısında yazarak duyguları paylaşamamak, beni daha çok etkiledi. Yatağın içinde durmadan yazılar yazıyordum zihnimde. Hastalık insanı daha tez canlı yapıyor. En ufak şeye öfkeleniyordum. Bu kez başlıyordu öksürmek. Göğüs kafesi kesilmiş olan kişi için, öksürük büyük ıstırap. Çocuklar televizyonu kapatıyorlardı haberleri izlememem için. İnsanoğlunun bu çağda yeterli evrimleşme gösteremediğini hayıflanarak irdelemeye çalışıyordum yine de.

23.05.2009 cumartesi akşamı haberlerde iki görüntü yayınlandı. Biri İstanbul da düzenlenen Filistin’le ilgili toplantıydı. Katılanların görüntüleri ve davranışlarının, çağın değerleriyle örtüşmediğini görmek mideleri bulandırıyordu. Toplantıya katılanların sakal görüntülerini bir tarafa bırakalım, ayaklarında terlik, çıplak ayaklar ortalıkta dolaşıyorlardı. Kürsüde konuşan kişiyi, terliğini çıkarıp çıplak ayağını ayak ayaküstüne atarak dinleyen de vardı. Çıplak ayağını sandalyenin üstüne koyarak eliyle ayaklarının parmaklarını kaşıyan da vardı. Bir başkası ise, elinde tespih ile sakalını sıvazlıyordu. Görüntü, herhangi bir ulusal değer ifade eden toplantı değil, dağ başında kurulan bir çadır içinde, yaşamanın da ötesinde ilkellik arz ediyordu.

Kadınların görüntüsü ise evlere şenlikti. Salonun ayrı bir köşesinde siyah çarşaflar içinde, yüzleri peçelerle kaplı, bir yandan da not tutuyorlardı.

21. yüzyılın değerlerinden uzak, sosyalleşme sürecinden bir haber topluluğun, ulus olma kavgasını nasıl verebilecek diye düşündüm. Sonra çevremizdeki devletlerin yaşam biçimlerini anımsadım. Afganistan’ı, Pakistan’ı, İran’ı, Suudi Arabistan’ı, Irak’ı gözümde canlandırdım. Yaşananları irdeledim Sonra ellerimi açıp tanrıya dua ettim. Mustafa Kemal Atatürk gibi büyük bir lider sayesinde ulusumuzun aydınlığa kavuşmasını sağladığı için..

İkincisi, Antalya da Avrupa’nın en lüks otelinin açılışıyla ilgili görüntülerdi.. Açılışa katılan ünlülerle ilgili görüntüleri TV kanallarında günlerce izliyoruz. Gazete sütunlarında boy boy yazılar ve fotoğraflar. Azerbaycan asıllı Rus iş adamının yaptığı harcamalar, ballandıra ballandıra anlatılıyor. Açılış değil bir rüya alemi. Peri Masalları halt etmiş.

Otelin, ülkemizde yapılmasının ekonomik değeri çok önemlidir. İnşaatı sırasında iki bin kişinin çalışmış olması bile, önemli bir girdidir. Yaptırdığı diğer otellerle ortaya çıkan istihdam hacmi, yabana atılamayacak bir potansiyeldir.

Eleştirimiz bu yönde değil. Dünya büyük bir ekonomik kiriz yaşanırken, bu tür gösterişler, küresel sermayenin şımarıklığı değil de nedir? İş adamının servetiyle ilgili çeşitli yazılar yazılmaktadır. O tarafı beni ilgilendirmektedir. Açılışta ortaya çıkan gösteri ve davranış biçiminin, emek ve sermayenin oluşturduğu değerlerin ötesinde hor bir bakışı yansıttığı için irkilerek izledim.

İki görüntü, çağdaş kültür değerlerini kazanabilmenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.