Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '11

 
Kategori
Anılar
 

İki Olamamak

27.03.2010 Paris Sağlıklı yaşam ya da düzenli hayat hatta gerçeği söylemek gerekirse üç hafta sonra gideceğim İstanbul’da sevdiklerimin beni şişman bulmaması adına gerçekleştirmiş olduğum sabah koşuları; erken saat uyanmalardan yakamı kurtarıp şehrin hengâmesine karıştım gene. Malum bugün cumartesi: “Meşhur Kafe Günü”. Bir “demi” için “terası güneşli günlerde muazzam” olan ismini unuttuğum kahveyi ararken kim bilebilirdi ki soluğu “Jardin des Plantes”, diğer adıyla “Ulusal Doğa Parkı”nda alacağımı. Şehrin ortasında başka bir cennet bahçesini bulmak artık şaşırtmıyor beni. Bu şehrin bir Boğaz’ı yok ve Paris’de yaşayan insanların soluk alabilmeleri için bu parklar şart. Her geçen gün bir başka güzelliğini geldiğim şehre benzettiğim Paris’de dün bir konunun farkına vardım: Bu benzerlikler tesadüf değil. Taklitçiliğimizin bir ifadesi sadece… Bu bahçenin “Gülhane Parkı”nın yapımına ilham vermiş olduğunu anlamınız için beş dakika yürüyüş yapmanız yeterli. Köşe yazarlarımızdan filmlerimize, filmlerimizden reklamlarımıza ve hatta şehir planlamalarımıza kadar çalıntı olan “new age” yaşam tarzımızın taklitçilikten daha büyük bir kavramla açıklanabileceğini düşünüyorum. Her seferinde kapitalist toplumun “tek tipleştirici” yaşam tarzının üreticiliğin ve özgünlüğün önündeki en büyük engel olduğunu gördükçe yalanlar ve sanal mutluluklar üzerine hayatlarımızı oluşturduğumuzu gördükçe toplum içinde kendi kendime kıkırdıyorum. Kendi kendine gülene ne derler? Madem taklitçilikte üzerimize yok, bu şehirde beyaz gömlekli doktor olarak nitelendirdiğim Parislilerin, bu orijinallikte mutluluğu neden yakalayamadıklarını anlayamıyorum. Çocuk cıvıltılarının kuş cıvıltılarına karıştığı bu yerde gelecek kaygılarımızın buradaki insanlarla, birinci sınıf olanlarla tabi ki(!), çok ama çok farklı olması ne kadar da üzücü. Buradaki biz bütün üçüncü dünya… XIX. Yüzyıl’daki ulaşım araçlarında bir-üç ayrımının olmasının, iki olamamanın ve asla olamayacağımızın en güzel gösterisi günümüzde esas olarak yaşadıklarımız. Gezmek en büyük hobim… Salonları, sahte insan ilişkilerini tiksindirici bulduğum kadar bu yaklaşımımı çok küstahça buluyorum. Paris bana düşündürüyor. Fazlasıyla…
 

 
Toplam blog
: 37
: 541
Kayıt tarihi
: 03.06.10
 
 

2011 Sorbonne Üniversitesi (Paris-IV) Modern ve Yakın Tarih Doktora •2009-2010 Sorbonne Ünive..