İki türbanın diyalogu

İki türban konuşuyor…

Dini Türban: Selamın aleyküm kardeş

Siyası Türban: Aleyküm selam.

Dini Türban: Hayırlı olsun kardeş, nihayet sende muradına erdin.

Siyasi Türban: Sağol kardeş, bu günleri de gördüm ya gerisi gelir artık…

Dini Türban: Gelir inşallah, geç bile kalmıştın. Artık baş başa verdik mi her yere gireriz değil mi?

Siyasi Türban: Gireriz elbet, önce Allah sonra da Tayip babamızın sayesinde.

Dini Türban: Aslında yüzde 47’yi gördüğümüz gün ilan edilmeliydi hürriyetin.

Siyasi Türban: Kardeş haklısında bunlar ince işler, senin aklın ermez. Öyle kolay değil laiklerle uğraşmak.

Dini Türban: Doğru söylüyorsun be kardeş boşuna siyasi demiyorlar sana. İnce ince işleyeceksin davanı değil mi, ürkütmeden, acıtmadan!?

Siyasi Türban: Hah işte aynen öyle! İnce ince.

Dini Türban: Eee kardeş bundan sonra ne var sırada?

Siyasi Türban: Burası kırılma noktasıydı şimdi sırada Anayasa mı ne diyorlar o var…

Dini Türban: O ne kız?

Siyasi Türban: Üf yaa ne kadar safsın! Anayasa davamızın önünde ki en büyük engeldir. Orasını da hallettik mi ve elini yeşil bayrak!

Dini Türban: Ay kız ne kadar hırslıymışsın böyle, gazan mübarek olsun…

Siyasi Türban: Sağol kardeş, senin de çok iyiliğini gördük. Sayende geldik buralara.

Dini Türban: Bişi değil kardeş, eh vakittir ben namaza gidiyorum. Sen gelmiyor musun?

Siyasi Türban: Bugün ben kazaya bırakacağım, mecliste bir sürü işlerim var da. Hadi sen Allaha emanet ol kardeş…