Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

İki yüzlülüğün son perdesi...

İki yüzlülüğün son perdesi...
 

Daha N.Ç gündemden düşmeden yeni bir rezalet basına yansıdı. Gazetemizde detaylı bir şekilde yer bulan habere göre bir anne 12 yaşındaki kızını beş liraya pazarladı. İnsanlıkdan nasibini almış bir Türk vatandaşının bırakın böyle bir şeyi yapmasını duyduğunda bile kanının donmaması mümkün değil. Ne kadar beddua etsek, küfür etsek az. N.Ç olayında gördüğümüz gibi kanunlar yeterli değil. Üstelik canı istediği her konuda meclisi bile devre dışı bırakıp kanun hükmünde kararnamelerle işini yürüten hükümet bu konularda hiç de istekli değil. Eğer istese şimdiye kadar bu tür konularda caydırıcı kanunları çoktan çıkarırdı ve uygulatırdı. Demek ki onlarda istekli değil.

Gazetedeki olayı defalarca okudum. Ardından alttaki yorumları defalarca okudum. Her okuyuşta da kanım yeniden dondu. Dikkatimi çeken en önemli şey yorum yapanların büyük çoğunluğunun anneyi suçlaması idi. Tamam, anne yüzde yüz suçlu. Peki el kadar kıza tecavüz edenlerin suçu yok mu. Adamlar son derece pişkin. Adamlar iğrenç. Zorla yapmadık diyorlar. Yani zorla olmazsa el kadar çocuklara tecavüze hakkınız var. M.Ç. Davasında yargıtayın verdiği kararı iyi çalışmışlar anlaşılan. Yorumlarda sadece anneyi suçlayanlar sanki adamların yaptığı işi görmezden geliyorlar. Sanki normal karşılıyorlar. Birileri kendi sübyan çocukları ile aynı işi yapsa acaba tepkileri ne olurdu? Kendileri fırsatını bulsalar böyle bir iş yaparlarmı? Veya yapıyorlar mı?

İşte insanın beyni uyuşunca bu tür sorular da akla geliyor. Sorular veya cevaplar ne olursa olsun, Türkiye'de yaşayan insanların büyük bir kısmının o yaşta kız çocuklarına tecavüze sıcak baktıkları kesin. Dikkat ederseniz “Türk” demiyorum. Bu ülkede kim olduklarını kendinden başka kimsenin bilmediği, hatta kendilerinin bile bilmediği büyük bir insan kitlesi yaşıyor. Bunlar, islamiyet öncesi Arap geleneklerinin monte edilerek kendilerine kabul ettirilmiş dini aidiyet mekezi olarak görüyorlar.

İki yüzlülüğün gereği yok. Oniki onüç yaşındaki kızı başlık adı altında üçbeş kuruşa babası yaşında adamlara satanların yaptığı iş ile bu kadının yaptığı iş arasında ne kadar fark var? Mal saydıkları kadınlara her istediğini yapma hakkının kendilerine allah izni olduğunu iddia eden bu rezil gelenek, her halde biraz utanagelmiş ki, resmi olarak kabul görmeyen imam nikahını icad etmişler. Bu sayede güçlü olanlar istedikleri gibi haremlerini kurmuşlar ve hala kuruyorlarda. Tarihe arka penceresinden baktığımızda bu ilişkilerin çok daha değişik boyutlara gittiğini, ensest ve homoseksüel ilişkilerin bile meşru sayıldığı dönemlere rastlıyoruz.

İşte bu gün gerek o ananın gerekse tecavüzcülerin sergiledikleri tavır kendileri için hiçte alçaltıcı gelmemektedir. Anadoluyu gezip fısıltıları dinlediğinizde bu tür olayların hiçte istisna olmadığını görürsünüz. Günümüzde olanakları hayli ilerleyen iletişim araçları sayesinde daha çok duyuyoruz o kadar. Ağızlarından AB kriterlerini düşürmeyenlerin, kendi ülkemizdeki insan haklarına bu kadar duyarsız olmaları kendilerinin de binbeşyüz yıldır biz Türklere dayatılan o zihniyetin mümessili olmalarındandır. Kimseyi sonsuza kadar kandırmak mümkün değildir. Türkiyede yaşayanlar şu soruya cevap vermelidir. “Kadın, benimle eş değerde midir değil midir” Kendimize karşı dürüst olup bu sorunun cevabını beynimizin hükmettiği gibi verirsek, kadın erkek eşitliğine inanan, insan haklarına saygılı bir batı toplumu mu, yoksa kadını mal sayan, alıp satma hakkını kendinde gören, islamiyet öncesi arap gelenekleri ile yaşayan bir toplumu mu olacağımıza karar vermemiz kolaylaşır. Bu satırları okuyanları tabii ki birinci seçenekten yanayız diyorlarsa, Irak'ta camilere kız ve kadınları doldurup topluca tecavüz edenlere başarılar dileyen, onlara dua eden mevcut zihniyetin birinci seçeneğe ne kadar uyduğunu iyi incelemeleri gerekir. Bu zihniyet maalesef bu gün büyük çoğunluğun oyları ile iktidardır.

İzmir 2011

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..