Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '08

 
Kategori
Anılar
 

ikinci kadın olmak

ikinci kadın olmak
 

Malı mülkü var diye evlendirmişlerdi aile büyükleri. Malı mülkü batsın. O henüz ondokuzunu sürer iken kafasında geleceğe dair pembe rüyalar var iken bir baktı ki babasının yaşına yakın biri ile evlendirilivermiş.

Günlerce karşı çıkmıştı ama babası nuh diyor peygamber demiyordu. Çaresiz evlendi. Boynunu büktü, zamanla alıştı ama güzelliklere bezemeyi düşlediği evliliği tam bir karabasan gibi idi.
İki oğul doğurdu yaşlı eşine, bir gün ansızın ölüverdi kocası. Gülsün mü ağlasın mı şaşırdı. Kocasından kalan evler bahçeler artık onun bakımına ve ilgisine kalıvermişti.
Önceleri çok zorlansa da sonra elması ile meşhur olan yaşadığı yerde bahçelerinde yanakları kadar kızarık elmalar yetiştirdi.
Pek çok tüccar gelip gidiyordu bahçeye kokulu güzel elmaları için.
İçlerinden biri ile kaç kez gözgöze gelmiş içinin titrediğini hissetmişti. Hafif sarışın griye çalan gözleri ve selvi gibi boyu ile ilgisini çekivermişti işte.
Elinde ki elmadan kocaman bir ısırık aldı. Araştırıvermişti onu bahçeye getiren kişiden, kimin nesi, kimin fesi diye.
Duydukları üzmüştü onu. Evli idi yüreğini titreten bu delikanlı. Çocukları vardı. Bunu duyduğunda önce uzak durmayı denedi ama yüreğine söz dinletemiyordu, koca dört yıl geçmişti eşi vefat edeli, eline bir erkek eli değmemişti.
Bir yanı karşı koyuyor diğer yanı "bende mutlu olmak istiyorum, benim ne suçum vardı yıllar yılı o yaşlı eşimin hırıltılı soluğunu duydum yanıbaşımda, yüreğimin sesini dinlemek istiyorum artık "diyerek karşılığını aldığı o kaçamak bakışlar sonrasında daha bir yakınlaşıverdiler elma bahçesi içinde. İki gönül bir olunca elma bahçeleri seyran oluvermişti işte.

Eşinin sıkça elmalı şehre gidişi evdeki Sultan gelinin kuşkulandırmaya başlamıştı. İlgiside sanki biraz azalmıştı, halbuki onu babasından alana kadar göbeği çatlamıştı eşinin.
Şimdi bu ilgisiz tavırların sebebi ne olabilirdi acaba?
Kadın iç güdüleri onu yanıltmamıştı işte. Sonunda bir gün kuşlar haber getirmiş eşinin, kocası ölen o kadınla birlikteliğini üstelik hoca nikahı ile de bunu daha bir perçinlediklerini duydu.
Çok ağladı, beddualar etti ama ne çare elmacı güzeli kafese koyuvermişti eşini. Birde kızı olunca daha bir katmerlendi eşine ve o ikinci kadına olan bedduaları.

Hiç affetmedi Sultan gelin eşini. İlk Sultan gelin vefat etti ardından onun gül yüzünü solduran eşi. İkinci kadın uzun yıllar yaşadı. Kızı gelinlik çağına geldi. Armudun sapı üzümün çöpü dedi evlenmedi. Şimdi yaşı altmış yaşını vurmada.
Ben diyorum ki Sultan gelinin ahları kumasını değil de o çok sevdiği kızını eşsiz yapayalnız malı mülkü ile bırakıvermişti bu kocamış dünyada.
E e e alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste değil mi?
Sevgi dolu saygın ahsız yaşamlara...

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..