Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

İkinci kadına dair...

İkinci kadına dair...
 

İlk aşk filminin en dokunaklı sahnelerinden birinde Aysel, kocası Kemal’le ilişkisi olan Kısmet’in dükkanına doğru yürümektedir. Dalar dükkana ve Kısmet’e bağırır; “Yaptığının iyi bir şey olduğunu düşünüyorsan aynen devam et”... Kısmet’in gözleri dolar, utancından ezilir büzülür. Kadın izleyicilerse içlerinden, oh olsun sana der, evli adamla olursan böyle rezil olursun işte...

İçinden böyle geçiren ilişkilerin asli kadınları kocalarının ya da sevgililerinin hayatına giren ikinci kadınlara telefonlar açarlar, bırak kocamı içerikli mesajlar çekerler, haber gönderirler, dost sohbetlerinde planlar yaparlar, bol bol da beddua ederler. Biri tutar da belki kurtarır kocasını o kadının elinden diye...

İlişkilerim olmaya başladığı ilk gençlik yıllarımdan beri böylesi durumlarda ciyak ciyak bağırmak gelirdi içimden. Aldatmayı ve aldatılmayı çok sevdiğimden yada çok ahlaklı bulduğumdan değil elbette. Ama çok temel bir mantık hatasının böyle ısrarla görmezden gelinmesinden. Bir ilişki başlarken (adı ne olursa olsun) iki ilişki insanı karşılıklı söz verir birbirine. Resmi yada gayri resmi, seni aldatmayacağım, senden başkasıyla olmayacağım, başkasına yan gözle bakmayacağım diye. Söz konusu aldatma hadiselerinde ise bu söz tutulmaz. Kendisine verilen sözün tutulmadığı kadın, niye sözü verene değil de konuyla doğrudan ilişkili olmayan ikinci kadına hesap sorar beddua eder? Niye kendisine söz veren ama tutmayan adamı her gece koynuna almaya devam eder, her akşam onun için süslenmeye, ona güzel yemekler yapmaya, yeniden gözüne girmeye, kendine aşık etmeye çalışır? Sözünü tutmamış adama şımartılacak günler ve geceler, ikinci kadına ise beddualar düşer. Oysa ikinci kadının yaşadığı şey tamamen kişisel bir ahlak meselesinden başka bir şey değildir. Birlikte olduğu adamın karısna geçmişte yada şimdide verilmiş bir sözü yoktur. En azından, kadının kendi kocasından daha az sorumluluğu olduğu kesindir.

Sonra bir gün, bu ikinci kadın bezdirilmek, adam kandırılmak ve yeniden aşık edilmek suretiyle tekrar ilişkiye geri döndürülür, yuvalar yıkılmaktan kurtarılır. Oysa verdiği sözleri tutmasa bile karısını kaybetmeyeceğini, hatta daha fazla kıymete bineceğini anlayan sevgili ilişki adamımız yeni sözler verir, yeniden sözünü tutmamak için. Yeniden sözünü tutmadığında bu sefer başka bir ikinci kadın vardır, elinden kocanın kurtarılması gereken. Bu kısırdöngülü hikaye böylece sürer gider...

Bu konudaki fikirlerimi bilen, ve bir şekilde aldatılmış, ikinci kadınına küfrederken benle kavgaya tutuşmuş tüm hatun arkadaşlarım, nefret dolu gözlerle çakmak çakmak baktılar bana ve dediler ki “Başına gelirse görürsün!” Sonra bundan uzun zaman önce, 3 senelik bir ilişkinin en güzel olduğunu sandığım günlerinin birinde aniden duydun o cümleyi “iki aydır hayatımda başka biri var” Çok ama çok acıtan bir bıçak saplanması gibi, ciğer yanması gibi bir his. Tarifi mümkün değil. Bu anı takip eden günlerde arkadaşlarım sessizce ama merakla baktılar bana. Nasıl da kızıyormuş insan, öyle uzaktan atıp tutmak kolay başına geldi şimdi göreceğiz seni der gibi. Öyle kuvvetli bir acı hissediyor ki insan, kim nereye bakıyor farketmiyorsunuz, ancak sonradan anlıyorsunuz. Ben ikinci kadınımı tanıyordum. Uzak bir iş ilişkimiz vardı diye kabaca tarif edelim. Kimseyi rencide etmeyelim. O güne kadar nasıldıysam, o günden sonra da öyle davranmaya devam ettim. Hem de kendimi buna zorlamadan. Sözlerimle ters düşüp rezil olmayayım diye değil. (Zaten rezil olmuşuz olacağımız kadar). Soranlara benim yerime beddua etmek isteyenlere, seni ahlaksız seni diye bağırmak isteyenlere, hep aynı şeyi söyledim: Bana o hiç bir söz vermedi. Birine kızacaksak bana verdiği sözü tutmayan sevgili sevgilime kızalım.

İşte bu yüzden ne zaman bu aldatma, ikinci kadın meselelerine dair bir söz duysam, buna dair bir film izlesem, bir yazı okusam hala kimi zaman içimden, kimi zaman yüksek sesle bağırırım: Ey sevgili hemcinsim, umarım gelmez başına da, hayat bu, olur ya bir gün aldatılmış bir vaziyette bulursan kendini, senle ilgisi olmayan bir kadına değil, seni gerçekten aldatan “ahlaksıza” kız!

 
Toplam blog
: 9
: 2431
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

2000'de psikoloji bölümünde lisansımı, 2003'de yine psikolojide yüksek lisansımı bitirdim, doktoramı..