Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

İkinci Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu ve çöküşü

İkinci Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu ve çöküşü
 

Bazı insanlar gördüğü resimleri farklı okur… Galiba bende ortalama insandan farklı okuyorum gördüklerimi… (Bana delirmişsin deme hakkınız elbette var.) Biz ülke olarak son on yılda bir imparatorluk kurmaya çalıştık, bazı şeyleri başardığımızı sandık ve şu anda da son imparatorluğumuzun çöküşünü yaşıyoruz… Hadi buna isimde koyalım: İkinci Osmanlı İmparatorluğu… Bu macerayı özetleyelim mi?

Önce ülke içinde birlik bütünlük sağlanmıştı (!)... Muhalefet eden her güç odağı iktidara boyun eğdirilmişti... Eğmeyenler ise malum soruşturmalar ile kendilerinin suçsuz olduğunu kanıtlamaları (!) için zindanlara tıkılmıştı... Hazine ağzına kadar dolu, halk refah içinde yüzüyordu(!)...

Böyle bir durumda elbet tarihten gelen bir alışkanlıkla gözümüzü dışarıya çevirecektik… Çünkü tarihe damga vuran her Osmanlı sultanı böyle yapmıştı... Avrupa fethedilmeli (özür) Avrupa bizi bu halimizle kabul etmeliydi ve izlediği politikalara da biz damgamızı vurmalıydık... Ayrıca İslam Aleminin lideri biz olmalıydık, sözümüzün üstüne söz söylenmemeliydi… Ayrıca Doğu üzerinde kardeşlik hukukundan dolayı oralarda olma hakkımız vardı…

Avrupa'yı fethimiz şey, girmeye çalışmamız havai fişeklerle kutlandı...

Amerika zaten stratejik ortağımızdı... Beyaz Saray'la nerdeyse enseye tokat yürütüyorduk dünyayı yönetme işlerini...

İran'ı nükleer programında destekledik miydi, onlarında gönül tahtlarının sultanı olurduk... Şu Esad kardeşimizi yola getirmek ise zaten kolaydı... Biraz yanımızda taşıdık mık olur biterdi her şey... Ailecek tatiller, bakanlar kurulu toplantıları filan… Zaten Suriye bizim eski bir vilayetimiz değil miydi? Sonra Esad ülkesini asıl sahiplerine teslim ederdi...  Kaddafi desen akıllı deli... Ne olacağını görür ve yola gelirdi...  Mısır ise eninde sonunda Müslüman Kardeşlerin olacaktı... Oldu da zaten... Eeeee Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Katar zaten yol yoldaşımızdı... Irak ise stratejik ortağımızın denetimindeydi... İsrail'e bir ''one minute'' çekilip tüm dünya İslam aleminin gönüllerine taht bile kurulurdu... Bunlar bir şekilde oldu, ya da yapıldı…

Osmanlı muhteşem sınırlarına ulaşıyordu neredeyse... Kürt meselesini halletmenin tam zamanıydı... Dört bir cephede dörtnala koşturmaya başladı ikinci Osmanlı imparatorluğu...

Fakat çok garip bir şey: Çağımızda imparatorluk kurmak çok kolay, ancak devrilmesi daha kolaydı... Olaylar arka arkaya gelmeye başladı:

Önce stratejik ortağımız ABD ve Avrupa, Kaddafi'yi yemek istedi... İtiraz etsek de onlara uymak zorunda kaldık... ABD elçisi Libya'da linç edilince galiba bazı duygusal değişimler yaşandı... Ancak bu hala belirsiz...

İran stratejik ortağımızla olan yakınlığımızdan rahatsız olup, bize açıkça cephe almaya başladı... Hem de yanına Irak'lı Arapları da çekerek... Güya Osmanlı mezhepçilik üzerinden politika yapıyormuş...

İsrail ise korkunç bir cinayet işledi... Ancak özür diledi ve bizde NATO'ya katılmalarına izin verdik...

Esad desen hiç bir sözünde durmadı ve ona karşı cephe açmak zorunda kaldık... Adı konmamış Türkiye- Suriye savaşı başladı...

Sonra bir takım dış düşmanlar ile birleşen marjinaller, çapulcular ve alkolikler ülke içindeki birliği bozdular... Ülkede şimdiye kadar görülmemiş bir ayaklanma yaşandı...

Sonrası ise çorap söküğü gibi geldi... Amerika bizi açıktan eleştirmeye başladı... Avrupa ise açıkça tavır aldı... Piyasalarımız, refahımız sallanmaya başlandı...

Mısır'da yoldaşımız Mursi'ye darbe yapıldı... Hem de stratejik ortağımız ABD, Suudi Arabistan, BAE Kuveyt tarafından… Hatta Katar bile sonradan destekledi bu darbeyi...

Sonuç? İkinci Osmanlı İmparatorluğu da çöktü… Başladığımız yere geri döndük... Keşke diyelim şimdilik... Hem içerde, hem dışarda başladığımız noktayı bırak, çok ama çok şey kaybettik... Dikiş tutar mı bilmiyoruz artık... O yüzden çifte dikiş atıyoruz şimdi, gazlayarak...

Ne güzel gidiyorduk… Olsaydı ne iyi olacaktı… Emekliler, engelliler, yoksullar, yaşlılar yaşayacaktı bu gelişimlerden gelen ganimetlerden…

Fakat el şeyiyle mi desem, yoksa Obama şeyiyle mi bilmiyorum, bildiğim imparatorluk devri geçmiş artık… Herkes kendini imparator sanıyor…

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..