Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

İkinci tehcir olayı mı?

İkinci tehcir olayı mı?
 

Başbakan Erdoğan'ın Türkiyede yaşayan 170 bin "kaçak" Ermeni'nin sınırdışı edilebileceği tehdidi tepkiyle karşılandı. Kimi yazarlar bunu ikinci bir "tehcir" olayı olarak değerlendiriyorlar...

Başbakan, BBC gibi uluslarası yayın yapan bir kanalda bunu niye söyler?

Bir kere, söz konusu olan kişiler Türkiyede "kaçak" olarak bulunanlar. Yani, Ermenistan ve Türkiye arasında herhangibir sorun olmasa da, Türkiye'nin sınırdışı etme hakkı bulunan insanlar...

Bunun, 1915 yılında, Osmanlı Devletinin "teba-yı sadıka" dediği, kendi vatandaşlarının sürgünüyle bir ilgisi yok. Bir benzerliği de yok. Hukuki anlamda, birincisinde bir devlet kendi vatandaşını sürgün ediyorken, ikincisinde başka bir ülkenin vatandaşını, üstelik ülkesine kaçak girmiş olan insanları sınırdışı etme tehdidinde bulunuyor.

Hukuki durum buyken, vicdani durum böyle olmayabilir. Ülkelerinde aç sefil olan bu insanların bir ekmek kapısı olarak görüp bizim ülkemize gelmeleri ve ucuz işçi gücü olarak emek sarfetmeleri aslında "acınası" bir durumdur. Uluslararası politikanın argümanı haline getirilmeleri de doğru değildir, bu anlamda.

Ancak, bizler vatandaş olarak, yazar çizer olarak böyle düşünme lüksüne sahip olsak da, ülkeyi idare etme sorumluluğu taşıyanlar, uluslararası siyasetin "acımasızlığı" karşısında ellerinde bulunan her şeyi masaya sürmekten çekinmezler ve çekinmemelidirler.

Sayın Erdoğan'ın BBC'ye söylediklerini yapacağını hiç sanmıyorum. Başbakanı, bu sözleri dolasıyla eleştiren yazar çizerlerin de inandığını sanmıyorum. Belli ki Sayın Başbakan, karşı tarafa "bizim de masaya koyacak argümanlarımız var" mesajını vermek istiyor.

Devletin yanlış veya eksik politikalarının dağlara çıkardığı insanları, yeniden ülkeye kazandırmak için bunca siyasi riski göze alan bir Başbakan, ülkesindeki yüz bin fukarayı kovmak istemez. Bunu, dışsiyasetin gereği olarak görmeyip de vicdan meselesi yapanlar, iyi niyetle de olsa, Başbakana haksızlık yapıyorlar.

Hele, Anamuhalefet Partisi'nin bunu söylemeye hiç hakkı yok. Açılım sürecine darbe üstüne darbe vururken, "Başbakan'ın yüz bin Ermeniyi sınırdışı ederiz" sözünden siyasi rant elde etmeye çalışması, ne yalan söyleyim, biraz da "gülünç" oluyor.

Sizin zihniyetiniz değil miydi, yüz bin değil, yüz binlerce Ermeniyi sürgün eden? Bugün de, Ermeni protokolleriyle ilgili her fırsatta veryansın eden yine siz değil misiniz? İşin asıl trajik yanı da, bu itirazı dile getirenin Kemal Kılıçdaroğlu olması... Tunceli sürgünü ile ilgili küçük bir itiraz seslendirecekken sonunda partisinin zihniyetine ram olan Kılıçdaroğlu!!...

Ne şiş yansın ne kebap siyaseti, insanı "anamuhalefet " yapıyor belki ama asla bir Başbakan yapmıyor. Bunun en iyi örneği de CHP ve onun lideri Sayın Baykal'ın kendisi olmuştur.

Şunu Türkler de Ermeniler de çok iyi bilir ki, söz konusu vicdan olduğunda Sayın Erdoğan siyasi rakiplerini bir kaç defa katlar. Bu yüzden, Türkiye'ye sığınmış fukara Ermenileri sınırdışı etmesi, hiç bir şart altında, söz konusu olmayacaktır.

Ancak, ülkesinin menfaatleri korumak zorunda olan bir devlet adamı sorumluluğu içerisinde bunu bir "tehdit" unsuru olarak kullanması da son derece doğaldır.

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..