Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '07

 
Kategori
İlişkiler
 

İkiyüzlü doğulmaz ikiyüzlü olunur

İkiyüzlü doğulmaz ikiyüzlü olunur
 

Toplumca ahkam kesmeyi pek severiz.

Kahvede maç seyreden herkes Fatih Terim’den daha iyi antrenör, Hakan’dan daha iyi futbolcudur. Sorsanız futbol yaşamını;mahalle takımında oynamıştır.

Evde haberleri seyrederken herkes dış politika uzmanı, maliye bakanı hatta başbakan olur; ama birçoğu Türkiye’nin komşularını sayamaz, evinde kendi bütçesini denkleştiremez, kredi kartının borcuna saplanıp kalmıştır.

Evde karısıyla ya da kocasıyla çocuğuyla, apartmanda komşularıyla, işyerinde patronuyla iletişim kuramayan bizler laf demokrasi, insan hakları, psikoloji vs. olunca alim kesilir; beş dakikada memleketi, on dakikada dünyayı kurtarırız. Önce kendimizi kurtaralım, diyen biri olunca da duyarsızlıkla, bencillikle suçlarız.

Kıskandığımız, kuşku denizinde yüzdüğümüz için sevgilimizin, eşimizin eşyalarını karıştırır, cep telefonundaki arama kayıtlarına bakarız; ama laf özgürlükten, özgüvenden açılınca mangalda kül bırakmayız.

İnsancıllıktan, eşitlikten laf açıldığında Victor Hugovari söylevler çekeriz, lakin işyerindeki çaycıyı ya da apartmandaki kapıcıyı hakir görürüz.

Kadın erkek eşitliğini savunuruz; ama içeceğimiz bir bardak suyu karımızın getirmesini bekleriz ya da bu erkek işi deyip sıyrılır çıkarız.

Biri güzel bir kitap yazsa ya da film çekse “Bravo adama!” demeyip eleştiri oklarını gözü kapalı fırlatıveririz.

Bir fırsatını bulsak aldatmanın tarif edilemez hafifliğiyle gökyüzüne çıkmayı beklerken laf sadakate gelince en sadık eş hatta namus timsali oluveririz.

Erkek erkeğe muhabbetlerde “dost”larımızın sayısını saymayı bir üstünlük göstergesi görürken farklı statülerdeki iki kişinin yaşadığı aşkı geleneklerimize aykırı deyip hemen yargılayıveririz.

Seçimlerde oy verdiğimiz partiyi gizleyip marjinal takılmayı marifet sayarız.

Bu listeyi uzatabiliriz.

Bunlar iki yüzlülük müdür yoksa kolaycılığa kaçışımızın mazeretler listesi mi , bilemiyorum.Bildiğim bir şey varsa hastalıklarımızdan kurtulmadan adam olamayacağımızdır.Bildiğim bir başka şey daha var:İçinde yaşadığımız toplum atasözleriyle, davranış kalıplarıyla bize bunu öğretiyor:

"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar." Gemisini kurtaran kaptan."
Diyorum ki iki yüzlü doğulmaz, iki yüzlü olunur.Bence toplumca bu çöküntünün içindeyiz.
Ben kendi adıma kendi kapımın önünü süpürmeye çalışıyorum;ama işin içinden çıkamıyorum, varsa bunun kolay bir yolu söyleyin.

 
Toplam blog
: 114
: 1620
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

1964'te Ankara'da doğdum. Meslek lisesinin elektrik bölümünü bitirip fabrikada ve şantiyede çalıştım..