Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '15

 
Kategori
Deneme
 

İklim değişikliği

İklim değişikliği
 

Son günlerde bir yaşlılık psikolojisine girdim ki sormayın gitsin. Yaş aldıkça çocuklaşır insan, bırakır kendini hayatın akışına  zorlamaz derlerdi ama,  galiba bu durum bu günlerde benim için geçerli değil. Bırakın yaşım kadar yaşlı hissetmeyi, daha da üzerinde seyrediyor, yorgunluğum küskünlüğüm.

Bunun kendimce bir çok  sebebi var elbette.

 Geç kalınmışlığın aceleciliğiyle  olamamış  hayallerimi oldurma çabam mesela.

Kendimi bildim bileli fazla mesai yaptıran ve karşılığında hiçbir ödül vermeyen hizmetçi ruhum mesela.

Bugünün yoğunluğunun yarınlarda böyle olmayacağına ve daha rahat bir yaşam süreceğime inanmak için oynadığım  Pollyanna’lığım mesela.

Hayatımın içine ve hatta en, en içine aldığım ve sonradan ağırlığında kamburlaştığım sahte dostlar mesela.

Kılı kırk yararak kendi küçük dünyamda ürettiğim ve sancılar içinde dünyaya getirdiğim ve getiremediğim projelerim mesela.

Sorumlu olduğum aile bireylerinin sanki ebediyen sözleşmeli personel gibi benden hizmet beklemeleri mesela.

Ülkemizde kendi kulvarımda bana destek olur düşüncesiyle haberler uçurduğum, duayenler olarak baş tacı ettiğim, belki el verirler düşüncesiyle bir çocuk heyecanında beklediğim ‘hayır canım kibirli değillerdir’ dediğim (:::::J) MESELA

Böyle daha onlarca sebep vardır kim bilir saymaya kalksam ama sadece bu sebepler yüzünden mi kendimi olduğumdan fazla yaşlı ve yıpranmış hissetmem.

Değil elbette…

Peki neden önceliğim hiçbir zaman kendim olmadım şu geride bir hayli fazla kalan yaşanmışlıklarımda.

Bir sözüm vardı ilk kitabımda paylaştığım bugün hala daha benim için  geçerliliğini koruyan

“Eğildikçe hürmetten, Eşek sandılar beni ,taşıdıkça insanlığımdan, adam sandılar kendilerini’’.

Yani dönüp dolaşıp oklar her yönde beni gösteriyor, yüzümdeki çizgilerinde, gönlümdeki çizgilerinde sebebi benim, boşuna günah keçisi aramak.

Kime eğilip kime doğrulacağını bilmezsen yükün her daim ağır olur işte sonuç.

Her hayırda bir ‘hayır’ varmış sözünü hayatına sokamazsan ellisinde yetmişinde gibi hissedersin elbette.

İçimdeki şu gönülsüzlüğümün yorgunluğumu da alıp gitmesini istiyorum.  Mütamadiyen kafamın içinde ‘’meslek hastalığımıdır bilmiyorum’’ yeni yeni projeler üretiyorum.

İşte bu projelerin hayata geçirebilmesi için el verecek kurumlar kuruluşlar arıyorum. Zaten dünya gündemi ülke gündemi birde bizim memleket sorunları da eklenince üstüne birde osu, busu,  yine içim şişti valla.

İklim değişiyor, değiştikçe de ertelenen hayallerin ağırlığı çöküyor üzerime, zamana bırakmak korkusu, zaman kalmayacak korkusunun altında eziliyor. Kabuğumu kırmak için son virajındayım hayatın, sonrası malum, Sonbahardan ötesi Kış.

 
Toplam blog
: 111
: 161
Kayıt tarihi
: 24.12.11
 
 

1965 Zonguldak doğumlu ve halen Zonguldak'ta yaşamaktayım.Yazarım ve çeşitli platformlarda sunucu..