Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

24 Nisan '21

 
Kategori
Güncel
 

İklim Zirvesi

Dünyada insan nufusu hızla artıyor, su kaynakları azalıyor. Büyük ülkelerin başkanları bu sıkıntıyı tartışmak üzere bir araya gelmiş. Bakalım ne işler becereceklermiş. "ABD’nin davetiyle 40 dünya liderinin katıldığı İklim Zirvesi başladı" deniyor medya merkezlerinde; ABD Başkanı Biden iklim değişikliği ile mücadele konusunda ülkelere beraber hareket etme çağrısında bulunmuş. 
 
Aman ne sevindik! Nâmınızın reklamı mıdır bu toplantılar. Zira yıllardan beri tarumar edilen iklimin nesine çare olacaksınız acaba? Sanki ne yapacaklar toplanınca, bozdukları dünyadan özür dileyip günah mı çıkaracaklar? Yoksa daha da bozmak uğruna yapıcı görünüp yıkıcılıklarına devam mı edecekler? İklim zirvesinde küresel ısınmadan, geri dönüşümün faydalarından, eko sistemden, rüzgar güllerinden enerji üretmenin maliyetinden mi söz edecekler. Çareyi yine kimyasalda mı bulacaklar, doğal gıdalar diyerek , camekanlarda üretim yaparak doğallığı bozdular. Keşke günah çıkartır olsalar, keşke dünyayı hırsları uğruna mahvettiklerini anlasalar.
 
Daha yakın geçmiş bir zamanda dünyanın her biri yerinde gürül gürül akar sularımız vardı. Bizim ülkemizde köylüler harım denilen yerlerini arıktan akan gür sularla sularlardı. Arık suyundan beslenen toprak, kana kana içtiği suyun hakkını "emeğinin karşılığı" dercesine dolu dolu ürünlerle insanlığa sunardı.Öyle bir tarlada yetişen domatesin, biberin ve daha pek çok şeyin lezzetine doyum olmazdı. 
 
Damla sulama diye bir şey çıkardılar, seracılığı yaygınlaştırdılar, bir yerine bin ürün alma açgözlülüğü yaptılar. Gözü doymayanlar, gönlü boş olanlar kendi kazançları uğruna âlemi perişan yaptılar. Hırs gelince göz kararır, hırs gidince yüz kızarır. Bunların yüzü kızarıyor değil, bunlar yeni fesatlık arayışındadırlar. Suyumuz niçin azalıyor acaba, hiç akıl etmez misiniz?
 
"Şüphesiz Allah, hiçbir şeyle ve hiçbir şekilde insanlara zulmetmez. O kullarına haksızlık etmekten ve zarar vermekten münezzehtir. Ancak insanlar günahlara dalmak, fıtrata ve şeriata aykırı davranmak ve kötülüklere sapmak suretiyle kendi kendilerine zulmetmekte (bela ve cezaları hak etmekte) dirler. "
(Yunus Suresi- 44. Ayet)
 
Fakirin ölümü, zenginin ahlâksızlığı duyulmazmış. Zenginleşmek uğruna dünyanın düzenini bozanlar, şimdi nüfus azaltma yoluna gidiyorlar. İhtiraslarından taviz vermemek için her yolu mubah görenler, şimdi yeni icatlarını devreye sokma çabasındadırlar. Bize iyilik yapar gibi görünüp, akılarında kendi kıçlarını kurtarma cinliği vardır. 
 
Ah, keşke insanlar düşünen hayvan olacaklarına, yaptıkları hayvanlıkları düşünen insan olsalarmış. Tövbe Allah'ım beni de günaha sokuyorlar. Rabbim bu insanlar Sen'in rızka kefil olduğunu buyurduğun ayetine muhalefet yapıyorlar. "Allahü teâlânın rızık vermediği, bir canlı yoktur." (Hud Suresi - 6. Ayet) 
 
 "Sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra hayatınızı sona erdirecek ve nihayet size tekrar can verecek olan, Allah’tır. Peki sizin o ortak koştuklarınız arasında bunlardan herhangi birini yapabilecek olan var mı? Allah onların ortak koştuklarından tamamen münezzehtir, yüceler yücesidir." (Rûm Suresi -40 . Ayet)
 
Gözlerini hırs bürümüş insanoğlu sanki ölümsüzmüş gibi, sanki edindiği malları ardında bırakıp gitmeyecekmiş gibi, herkesin hakkı olanı, gelecek neslin nasipleneceklerini de hile yöntemiyle yerse, doymazsa, doymak için dünyaya eza ederse, iklimi de bozar, insanlığı da. Paylaşmayı bilmeyen, "Hep bana, Rab bana" diye düşünen insanoğlu bu uğurda dünyanın gidişatını düşünür mü? Oysa Rabbimiz ne buyurmuş:
 
 "O halde akrabaya da hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. Bu, Allah’ın hoşnutluğunu isteyenler için en iyisidir. İşte gerçek kurtuluşa erenler de onlardır." (Rûm Suresi - 38. Ayet)
 
Dünyayı yönetenler, daha büyümek, daha güçlenmek, daha uzun süre dünyada varlıklarını sürdürmek uğruna maddi manevi zayıf bıraktıkları insanları hiçe sayarlar. Onları zevklerini tatmin etmek için dahi yok edebilirler. Yaptıkları silahlarla, attıkları bombalarla masumları nasıl acımasızca katlettiklerini, sonrada bunu insanlık için yaptıklarını söylemeleri ne kadar umursamaz olduklarının göstergesidir. Dünyayı yöneten beş on adam maalesef gözümüzün içine baka baka yalan söyler de, kalkarsın bunlar hakkında yanlış düşündüğün için bir sen kendini sorgularsın. Denilecek laf çok da, ortam müsait değil, isteyen içinden demek istediğini değiverir. Ben bazen öyle yapıyorum. 
 
Ayfer AYTAÇ
ayferaytac.com
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..