Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '08

 
Kategori
Deneme
 

İksir

İksir
 

uçtu yeşilin zehiri
çiğdemler kazındı topraktan
incecik bahar dalıydım
mavi bir tütün oldum acıdan

gidiyorum, aşk bitti
ah nasıl sevmiştim
tırnaklarım tanığımdır
ur gibi kazıdıkça büyümüştün içimde

geçti, ruhumda şahinler uçuran zaman
gidiyorum,
bir taşradan ötekine
incinmiş ruhlar taşıyan bir gece treninde
hüznümden özge yoldaşım yok
kanadımı kuşlara verdim
azığımı aç tilkilere
midem kendi boşluğunu kazıyor

gidiyorum, yenildim işte
şimdi dağları susturulmuş bir ülkeyim
nehirleri tutsak
denizleri ıssız

gidiyorum,
bir ömrü tamamladım, sorular sorup durduğum
akşamdır artık bize
cümle meridyenleri arzın
yüreğim, acıların işgalinde bir vatan
kan kokar toprağım
sularım zehir

gidiyorum, bir hükmü tamamladım
kalbimde sayısız çentik
bir karatahtaydım sergüzeştinde
yanlışlarını süngerle silebildiğin
ateş aradığında buzdum, evet,
ama sen yanma diye
en inatçı kâbusundum
ya da her gece görmeye yattığın rüya
hep sürçen yetim bir sözcük dilinde,
hep yuvarlandığın uçurum

gidiyorum, yenildim işte
nice hunhar savaşın kılıç artığıyım ben
kan sızar hâlâ kesik damarlarımdan
o yüzden sadece karanlıkta ve yalnızken soyunurum

gidiyorum,
artık kelimelerden birşey beklemiyorum
kırık bir dili vardır terk edilmiş evlerin
hüznü anlatır çırpınan perdeleri
gıcırdayan tahtalarında sevişir hayaletler

gidiyorum
sanki bir çözülmez bilmeceyi tarardım
öyle inatla kıvrılırdı saçların
ki, her kıvrımı bir sır
sır olsaydı çözerdim
en derin sır
aslında sır olmayandır
göründüğü gibidir herşey

gidiyorum, ey uzun gecenin ağrısı,
ey dekolte yalnızlığım,
ey öldüğüm tarih,
sizi ben yaşadım şu ağır kostümlerle

gidiyorum, yoruldum işte
tanrım, nasıl sevmiştim
şu kâğıtlar tanığımdır
yazdıkça büyümüştün içimde

(istanbul’dayım, herkesin gurbetinde,
şişli’de bir meyhanede,
rahatsız, minderi eprimiş bir sandalyede
damarlarım kaşınıyor durmadan
kanımda bir tutam ısırgan otu,
kadehimde bir alemin özeti,
cebimde yeni bir gurbetin bileti,
“içkiler son olsun” diyor, garson; “kapatıyoruz!”)

gidiyorum, bir menzili tamamladım
bin şehir dolaştım
hepsi bir-
bin masal dinledim
hepsi bir-
bin bilge yol gösterdi
hepsi bir-
bin umut ateşledi yüreğimi
hepsi bir-
binlerce sır çözdüm,
hepsi bir-
bin dağın çiçeğini kattım da birbirine
bir zehirmiş meğer bulduğum iksir

ne bildiysem yanlış çıktı
doğruların faydasını görmedim
ne öğrendiysem unuttum

gidiyorum,
yüzüm soruların çengeline asılı
unutmak mutluluk mudur?
kimbilir?

........
Celal Çelik 6 Şubat 2008 - İstanbul

Resim: http://spokojnysen.deviantart.com/art/road-56908937

 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..