- Kategori
- Türkiye Ekonomisi
- Okunma Sayısı
- 442
İktidarın ekonomik karnesi

pusulaharita
On yıl bir ülkenin değil ama bir iktidar partisinin hayatında uzun bir zaman dilimidir... AKP, 2002 yılında ilk başarısını, "bankaların hortumlanması", yolsuzlukların yaygınlaştığına ilişkin yakınmalar ve esnaf ile çiftçinin kapanan kepenkleri ile durma noktasına gelen belediye yatırımları üzerinden, yaratmıştı...
Yine ekonomi üzerinden okunduğunda, geride bıraktığımız iki seçimde de -açıklanması güç- bir başarımı söz konusu... Çünkü nicedir, eleştirdiği ama kendisinin derinleştirdiği, dış borç, cari açık, duraganlık, sıcak paraya dayalı, iş yaratmayan, yabancılaştırmaya yol açan özelleştirmeler ile beliren bir "ekonomik tablonun" mimarı konumunda...
2002 ile 2010 yılının verileri karşılaştırıldığında bu tablo çok açık ve çarpıcı sonuçlar içermekte:
Devlet Borçları 149 milyar dolardan 306 milyar dolara
Özel Sektör Dış Borcu 43 milyar dolardan 190 milyar dolara
Vatandaşın Bankaya Borcu 7 milyar TL den 180 milyar TL'ye
Çiftçinin Bankaya Borcu 5 milyar TL'den 24 milyar TL'ye
İşsiz Sayısı 2,27 milyondan 3,26 milyon kişiye
İthalat 68 milyar dolardan 188 milyar dolara
Dış Ticaret Açığı 16 milyar dolardan 72 milyar dolara
Protestolu Senet Tutarı 1 milyar dolardan 6 milyar dolara
Karşılıksız Çek Sayısı 740 binden 1 milyon 900 bine
çıkmış durumdadır...
Bu karşılaştırmada 2002 ile 2010 yıllarını temel almıştır. Politikalar değişmediğine göre bu verilerdeki olumsuzlukların, aradan geçen iki yılda, yani günümüzde 2012 yılı için, daha da artması doğaldır.
O arada, DİSK araştırma merkezi daha dün yayınladığı bir raporda 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırını 3,354 TL, açlık sınırını ise 1,061 TL olarak belirmekte, her dört kişiden üçünün yoksulluk sınırının altında olduğuna dikkat çekmektedir.
Asgari ücretin nasıl korunduğu tartışmalıdır, ancak emekliler ve çalışanların refahtan pay almak bir yana gerçek gelirlerini koruyamadıkları tartışmaya gerekmeyen bir açıklıktadır; bu olgu, çarşıya, pazara, ödenemeyen kredi kartlarına yansımaktadır.
Bu iktidar döneminin mutfağa, fileye, yansıyan fiyat artış kalemlerinden bazıları şöyledir:
1 kg Kırmız et 8 TL den 35 TL'ye
12,5 Lt Tüp 14 TL'den 55 TL'ye,
yükselmiş, o arada, Dünya'nın en pahalı benzini rekoru kırılmış, doğalgaza zam yağmıştır.
Öte yandan, iş kazalarında Avrupa birincisiyiz... Sendikal haklar gerilemekte...
Ekonomik ve Sosyal Konsey fiilen işlevsiz hale gelmiş bulunmaktadır...
Tablo, budur... Ya karne?
"Ekonomik karne" (ikmale) yani % 10 seçim barajının altında bırakacak gibiyken, en yakın rakiplerinin toplamını aşan oy alarak iktidar kalınması, gerçekten çok iyi analiz edilmeye muhtaç bir olgudur...
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Bendeniz bu iktidarın muhalifiyim. Bir an evvel iktidardan düşmesini istiyorum. Ekonomiye bakınca, rakamlar ne derse desin, kitlelerde çok büyük sıkıntılar yok. Yüzde 50'nin birinci sırrı orada... İkincisi, AKP merkez sağa oturdu. Aldığı oylar merkez sağın oylarıdır. Mesele, ona alternatif olabilecek bir SAĞ liderin ortaya çıkamayışıdır. Selâmlar...
İsmail Hakkı CENGİZ 09.12.2012 19:27