İktidarın geleceği pamuk ipliğine mi bağlı?

Başbakan'ın Gaziantep'te konuşması sırasında atama bekleyen bir öğretmenin sitemkar sözlerine nasıl karşılık bulduğunu çoğunuz medyadan öğrenmişsinizdir sanırım.

Ataması gerçekleşemeyen öğretmenin Erdoğan'a medeni cesaretini gösterip gayet demokratik bir söylemle söylemiş olduğu sözcük sadece iki kelime..

- 'Size oy yok!' ..

Başbakan nasıl bir cevap vermiş öğretmene?

-'Sağol, o oy senin olsun. Al onu kendine sakla'..

Ardından polis tarafından öğretmen gözatına alınmış..

Şimdi şöyle arkamıza yaslanıp bu olayı objektif bir şekilde okumaya çalışıp sorgulayalım..

Gaziantep'te ne olmuş?

Başbakan bir açılışta konuşma yaparken atama mağduru bir öğretmen fırsat bulup sesini Başbakana duyurmak istemiş.

Bundan doğal bişey olabilir mi?

Öğretmen evli veya değil. Belki iki çocuklu aile, belki de tek başına yaşam savaşı verenlerden.

Erdoğan'a dönelim..

Başbakan sade vatandaşa benzer cevapları olmuştu geçmişte hatırlarsanız..

Özellikle mahalli seçimlerde Anadolu'da benzer dıyaloglara şahit olunduğunu biliyoruz..

Örneğin, muhtar adayı seçmenin birine kızmıştır, 'O oy senin olsun, al kendine sakla' benzer sitemleri normal koşullarda edilmemesi gerekirken geleneksel kültür bağlamında onaylayabiliriz. Zira ükenin Başbakan'ı böyle bir tavır sergilediğinde fotograf değişiveriyor hemencecik.

Yok arkadaş, ülkenin Başbakan'ısın, Başbakan gibi tavır sergilemek zorundasın..

Bi kere 'Senin oyun-Benim oyum' diye bir Başbakan vatandaşı sınıflandırmamalıdır diye düşünüyorum..

Başbakan muhalefet seçmenlerinin de Başbakan'ı dır aynı zamanda. Muhalefet seçmenlerini de kucaklamalı dır.

Valla mahalle muhtar adaylarını anlarım da Başbakan'ın benzer protestolarda mizah-i üslupla seçmene yaklaşması gerekirken adeta azarlama tutumu içinde tavır sergilemesine anlam veremiyorum..

Erdoğan bu hızla giderse bi on hatta onbeş yıl daha iktidarda kalır öngörümüz havada mı kalmış oluyor acaba diye düşünmeye başladım.

Yoksa bu tür davranışların sergilenmesi bitişin sinyalleri mi acaba? sorusu akıllara getiriyor.

Yoksa on-onbeş gün önce mağazama tesadüf gelen Can Ataklı'nın dediği gibi iktidar'ın durumu pamuk ipliğine mi bağlı?

Gerçekten de her an herşey olabilir..

Bi kere yeni anayasa durumu var ülkede..

İmralı ile risk alınarak görüşmeler yapılmakta.. Bu bağlamda terör'ün sıfırlandırılması öngörülmekte ve dolayısı ile terör'ün bitimi sonrasında ülke ekonomisinde değişimler söz konusu olacağından dolayı hükümetin ne olacağını bilememekteyiz.