İktidarsan yap...

Üzülerek görüyorum, toplum yaşantımız her geçen gün daha da kötüye, adeta kaosa gidiyor..

Başımızdakiler yani iktidar telaş içinde bence şaşkın bir akıntıya kapılıp gidiyorlar..

Yorgun, bitkin en kötüsü gerekli bilgi ve eğitime ve tecrübeye sahip değiller...

Onlarda ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Ülkenin gündeminde, devlet hayatında bir sorun varsa...

Ve sen hükümet olarak, iktidar olarak o soruna eğilmezsen...

O sorunu çözmezsen.

Çözümsüzlük çözüm dersen.

Yok sayarsan. O sorun yok olmaz ki.

O sorunu görmezlikten gelirsen.

Halının altına süpürürsen.

Ey iktidardakiler kaybolmaz ki o sorun.

Kürt sorunu böyle oldu. Patladı sonunda.

Laiklik sorunu böyle oldu. Siyaset ve toplumu geriyor.

Ermeni sorunu böyle oldu. Tarihte kalmadı, bugün yaşıyoruz.

Hep yok saydın. Ama hiç biri yok olmadı.

Bak şimdi de Aleviler sokağa çıktı. Hem de yüz binler…

Devlet olarak yok saydığın, siyasal iktidarlar olarak yıllar boyu görmezlikten gelerek halının altına süpürmeye çalıştığın bir mesele daha Türkiye'de insanları Ankara’ da meydanlara döktü.

Alevilerin sokağa çıkması bir ilki oluşturuyor.

Ankara'da geçen hafta sonu yüz bin kadar Alevi vatandaş barış içinde gösteri yaptılar, yılan hikayesine dönmüş sorunlarına çare istediler.."

İsteklerinin özeti dört noktaydı:

Zorunlu din derslerinin kaldırılması... Diyanetin lağvedilmesi..

Cem evlerinin yasal statüye kavuşması... Madımak Oteli'nin müze olması...

Yüz bin Alevi geçen hafta sonu Ankara'nın göbeğinde gösteri yaparken bazı protesto tepkileri yadırgatıcıydı.

Türkiye'nin bütün temel sorunları cum huriyetin kuruluşundan beri 85 yıldır hep bu dille yok sayılmak istendi.

Tarihin üstüne bu dilin temsil ettiği zihniyetle şal örtüldü.

Yasaklandı bazı sorunlar, konuşulması bile suç sayıldı.

Örneğin Aleviler korkutuldu.

Yalan –yanlış tanıtıldı…

Toplumdan dışlanmamak için Alevi olduklarını yıllar yılı sakladılar.

Bütün anlattıklarım yasaklasanız da devam edecektir.

Nereye kadar yasaklayacaksınız ki? Bu bir gelenek..."

Yasaklarla bir yere varamazsın.

Sorun varsa, yok sayamazsınız.

Hele sorun köklerle, Hele inançlarla ilgiliyse...

Devekuşu gibi davranamazsın.

Hele devlet hayatında hiç olmaz bu.

Gün gelir insanlar, demokratik haklarını kullanarak sokağa dökülür.

Sonunda Alevilerin de yaptığı gibi...

Çözmediğin, çözemediğin bir temel sorun varsa, orada her türlü 'parmak' da vardır. Onlara fırsat vermeyeceksin..

Ancak unutma siyaset de sorun çözmek için vardır, biriktirmek için değil.

Demokrasi başka türlü işlemez, toplumsal barış başka türlü kurulmaz..

20.12.2008